Gazeteci Ogün İnal’ın moderatörlüğünü yaptığı Boğaz Tv’nin internet üzerinden yaptığı yeni formatındaki yayında yapılan ilk programına Gazeteci/Yazar Bünyamin Nami Tonka ve Gazeteci Hasan Sami Er konuk oldu.
Çanakkale gündeminin konuşulduğu programda ilk önce Gazeteci/Yazar Bünyamin Nami Tonka pandemi dönemi hakkında konuştu. Tonka, “Tüm dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sağlık hizmetlerimi çok iyi oturtturan ülkeler pandemide başarılı oldu, sağlık sistemlerini iyi oturtturamayan ülkeler pandemide başarısız oldu. Mesela Yeni Zelanda ve Avusturalya futbol maçları seyircili oynanıyor, kimse maske takmıyor. Bu iki ülkede herkes aşılandı ve ülkeye dışardan gelenleri de kontrol altına aldıkları için normal hayatlarına döndüler. Bizim Türkiye’nin normal hayata dönmeleri için 1 yılın daha geçmesi gerektiğine inanıyorum. Yani çok iyi çalışılırsa 1 yıl sonra normal hayata geçebileceğimizi düşünüyorum. Çünkü aşılamanın ülkemizde tamamlanması lazım yani tüm vatandaşlarımızın aşılanmış olması lazım. Aşılamaların şuan daha yüzde 20’lerindeyiz” diye konuştu.
“YAPIYI YETERİNCE İYİ KURAMADIK
“Sağlık Bakanlığı her gün rakamları açıklıyor ve bu rakamları herkes pandemi ile ilgili resmi rakamlar olarak kabul ediyor. Ancak ben açıklanan bu rakamların daha fazla olduğuna inanıyorum. Sağlık Bakanlığının açıkladığı rakamları sansüre uğradıktan sonra açıklandığına ya da ilan edildiğine inanıyorum” diyen Tonka, “Bu inancımın ya da düşüncemin gerekçesi de şu, yasaklar ya da kısıtlamalar ile eve hapis edilen nüfus yüzde 15. Yani 65 yaş üzeri nüfusumuz yaklaşık yüzde 15. Çocuklarda ise okul öncesi okullarda açıktı. Sonra 18 yaş altına da dışarı çıkma yasağı uygulandı. Bu nüfus oranımızda yaklaşık yüzde 15. Yani pandemi sürecinin büyük bir bölümünde toplam yüzde 30‘luk bir nüfusu eve hapsettiniz. Ama nüfusumuzun yüzde 70’lik bir kesimine dendi ki ‘Siz üretim, tedarik ve lojistik kategorisindesiniz. Size yasak yok’. Şimdi 5 bin çalışanı olan bir fabrikada bu çalışanlar yani 5 bin kişi her gün işe gidip geliyor. Yani bizim ülke olarak üretim, tedarik ve lojistik nüfusunu aşağıya çekme gibi bir lüksümüz yok, bu uygulamadan dolayı. Biz ülke olarak koronavirüs pandemisi ile ilgili mücadele ve önlemler ile ilgili alt yapıyı yeterince iyi kuramadık. Pandeminin dünyaya yayılmasının ardından hemen önlemleri almamız hava kara ve deniz yolu ile ülkeye girişleri çok sıkı denetim altına almamız gerekiyordu. Zaten ülkemize koronavirüs girişi bu dış ülkelerden Türkiye’ye gelen insanlar ile taşındı. Hava, deniz ver karayolu ile pandemiyi en başında kontrol altına alabilirdik. Başta ABD olmak üzere dış ülkeler pandemi de 2025-2028 yılında neler olacak araştırmaları yapılıyor. Biz ülke olarak çok iyi, disiplinli olarak tüm vatandaşlarımızı aşılarsak zannedersem 2023’ten sonraki dönemde tamamı ile serbest ve normal hayata geçebiliriz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“NORMALLEŞME SÜRECİNİN DEVAM ETMESİ HAZİRAN SONUNA KALACAK GİBİ DURUYOR”
Gazeteci Hasan Sami Er ise tam kapanma ve sonrası ile ilgili olarak, “18 günlük kapanma süreci aslında doğru bir karardı ve çok daha önceki dönemde alınması gereken bir karardı, genç kalınmış bir karardı. Covit-19’ın insan vücuduna bulaştıktan sonra etkisinin 14 gün içinde gösterdiği söyleniyor sürekli. Tabi bu süre bazen kısalıyor bazen uzuyor. Zaten bunun için 18 günlük tam ve sürekli kapanmaya gidildi. Tabi yetkililer 18 gün tam ve sürekli kapanmaya gidersek pik yapan vaka sayısı düşer ve aşılamada bu arada devreye girer ve günlük vaka sayısı da oldukça düşer diye bir plan yapılmıştı. Düşünce bu şekildeydi ve 1 Haziran hedeflenmişti. Turizm sezonu açılacak bu çok önemliydi çünkü Türkiye’nin ciddi bir turizm geliri var. Tüm turizmcilerde zaten sezonun açılmasını ve yasakların kalmasını bekliyorlar. Tüm kararlar doğruydu. Tabi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da çıktı 1 Haziranı gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan çıktı. Biz 1 Haziran’a kadar bu biz bitireceğiz ve kontrollü normalleşmeye geçeceğiz dedi haklı olarak. Ancak bu 18 gün süren tam ve sürekli kapanmamın sonunda Sağlık Bakanlığının açıkladığı resmi ve bilimsel verilere bakıldığında tam ve sürekli kapanmada planlanan günlük vaka sayılarına ulaşılamadığı görülüyor. Bu durumla ilgili de yetkililer Vaka sayıları biraz yuları çıkıp sonra yine düşecektir diyor. Bu açıklamalar ile vatandaşların içini rahatlatmaya çalışıyorlar. Vaka sayısı düşüşünü Çanakkale açısından değerlendirecek olursak Çanakkale’deki yaka sayısı ciddi bir düşüş var. Bakalım bizde bekliyoruz bu vaka artışı daha sonra düşecek mi. ancak 1 Hazirana kadar günlük 5 bin vakanın altına indiğini düşünmüyorum bu süre 15-20 Haziranı bulacaktır. Pandemi sürecinin en önemli 3 maddesi neydi maske mesafe hijyendi bu Pandemi süreci boyunca bizlere söylendi ve bu 3 önemli maddeyi unutmamamız için her şey yapıldı. Ama biz bunun üçünü de yapamadık. 5 maskeyi uzun bir süre dağıtamadık ve bu nedenle vaka sayısını artırdık. Peki, mesafe konusunda ne yaptık? Yoğun katılımlı lebalep kongreler cenaze törenleri yapıldı. Bunu gören insanlarda bu sefer tedbir olarak tavsiye edilen sosyal mesafeyi inandırıcı bulmadılar. Temizlik konusunda da hala dezenfektan mı jel mi ya da sabun mu diye tartışıyoruz. Bu konuyu da profesörler doktorlar tartışıyor. Pandemi döneminde kapanma konusunu da, son 18 günlük kapanmayı saymazsak beceremedik. Aşı konusunda da yaşanan gecikmeler de sıkıntılar oldu ve aşılama hızımız çok düşük ve nüfusumuzun çok küçük bir bölümünü aşılayabildik. Kademeli normalleşme sürecinin devam edeceği ve yasakların kalmasının beklendiği 1 Haziran tarihi, bu günlük vaka sayılarına bakıldığında ileri tarihe ertelenecekmiş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Yasakların kalması ve kademeli normalleşme sürecinin devam etmesi haziran sonuna kalacak gibi duruyor” şeklinde konuştu.
Gülçin AKIN
Editör: Ersan Küçükkuru