AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımız bu çerçevede en geniş şekilde bütün Türkiye’yi kucaklayan bir toplumsal sözleşme olarak anayasa sürecinin yürütülmesi gerektiğini belirtmişlerdir" dedi.
AK Parti Genel Merkezi’nde AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesine ilişkin açıklamalar yaptı.
Sözcü Çelik, nazik ziyaretleri dolayısıyla CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve ekibine teşekkür etti. Çelik, "Diyalog ortamının sürmesinin toplumumuzda çok olumlu karşılandığı Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği şekilde siyasiler arasında Türkiye’nin meseleleri hakkında görüşme zemininin, diyalog zemininin güçlü bir şekilde tutulması konusunda bu iadeiziyaretle birlikte daha güçlü bir mesaj verilmiş olundu. Cumhurbaşkanımız siyasette kutuplaşma yerine diyalog zemininin güçlendirilmesi gerektiğini ifade ettiler. Bu çerçevede CHP Genel Başkanı Özel’in ziyaretinden sonra bugün gerçekleşen iadeiziyaretle birlikte Türk siyasi hayatında bu tablonun ortaya çıkmasını memnuniyet verici olarak görüyorlar. Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız bu tablonun kalıcı kazanımlara dönüşmesi gerektiğini herhangi bir şekilde siyasetin gündelik mevzi savaşları içerinde bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğini ifade etmiştir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulabilmesi için atılması gereken adımların sadece dar bir inisiyatifle değil en geniş siyasi uzlaşma zemini ile gerçekleşmesi gerektiği konusundaki görüşlerini ifade ettiğine dikkat çeken Çelik, "Cumhurbaşkanımız bu çerçevede en geniş şekilde bütün Türkiye’yi kucaklayan bir toplumsal sözleşme olarak anayasa sürecinin yürütülmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Bu çerçevede Türkiye’nin gelecek nesillere borcu olan darbe anayasasından kurtulmak ve yeni anayasa kavuşmak sürecini siyasetin gündelik polemikleri içerisinde değil ülkenin geleceğini gözeten bir perspektifle ele alınması gerektiğini ifade ediyorlar" dedi.
"Cumhurbaşkanımız arzu edildiği takdirde, Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek beyin istenildiği zaman bilgi verebileceğini ifade etmişlerdir"
Görüşmede ekonomi ile ilgili konuların da gündeme geldiğini belirten Çelik, "Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı’yla yürüdüğümüz bu güçlü yolda elde edinilen kazanımların korunacağını ifade ediyorlar. Ayrıca şimdiye kadar yapılan çeşitli çağrılara rağmen popülizme tevessül edilmeyerek bu programa bağlılığımızı ve Türkiye’nin bu konudaki istikrarı koruyacağı ve programa zarar veren tutumlardan kaçınılacağını ifade etmişlerdir. Bazı dönemlerde siyaset hayatımıza musallat olan popülist söylemlerden kaçınılmış olması gerektiğidir. Siyasetin bir vaat yarışına döndüğü dönemlerde aslında siyasetçi toplumun taleplerini vaatler üzerinden dillendirdiği zaman siyaset zemin kaybetti. Cumhurbaşkanımız arzu edildiği takdirde CHP tarafına, Maliye ve Hazine Bakanımız Mehmet Şimşek beyin istenildiği zaman bilgi verebileceğini ifade etmişlerdir" ifadelerini kullandı.
Dış politika
Önümüzdeki dönemde dış politika konusunda iş birliğinin artırılması önemli olacağını ifade eden Çelik, "Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın ve popülist sosyalist partilerin ortaya koyduğu performans, Türkiye düşmanlığı, İslam düşmanlığı konusunda maalesef Avrupa’nın yeni meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Bu çerçevede Türkiye’nin içindeki iş birliğinin artması bu aşırı sağ, popülist ve radikal partilere karşı güçlü bir mesaj verilmesi açısından fevkalade önemli olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin içindeki partilerin bu ortaya çıkan faşist dalgaya karşı ortak hareket etmeleri konusundaki hassasiyetlerini ifade etmişlerdir" açıklamalarında bulundu.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs Barış Harekatı 50. yıl dönümü törenlerinde Özel’le birlikte orada, CHP ve diğer partilerle birlikte güçlü şekilde birlik ve beraberlik gösterilmesini ifade ettiğini bildiren Çelik, "Barış harekatının 50. yıl dönümünü hep beraber KKTC’de kutlamayı temenni ediyoruz. CHP Genel Başkanının ve yetkililerinin kendi takvimleri içerisinde bileceği bir konudur" dedi.
Gazze soykırımı konusunda bütün partiler olarak ortak bir duruş ortaya konulmasını ve Filistin devletine karşı duyarlılığının arttırılması gerektiğini belirten Çelik, "Sayın Özel’in sosyalist enternasyonal başkan yardımcılığı sürecinde kendilerine yakın partilerde bu süreçte bilgilendirici, politik tutum ortaya koyması son derece kıymetli olacaktır. Ekonomiden siyasi meselelere, iç politikadan dış politikaya kadar Türkiye’nin geleceği için, hak ve menfaatleri için ortak duyarlılık ve siyaset konusunda Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımızın hassasiyeti söz konusudur. Bunu bütün siyasi partilerden beklentileri sayın Cumhurbaşkanımız ifade etmişlerdir" açıklamalarında bulundu.
Son zamanlarda çeşitli bölgelerde bazı belediye başkanlarının nefret suçu, ırkçılık anlamına gelecek birtakım uygulamalarına değinen Çelik, "Birtakım yaşam tarzlarına dönük olumsuz uygulamalar diyebileceğimiz uygulamaların ortaya çıkmasıdır. Cumhurbaşkanımız her türlü nefret siyasetine karşı ortak tutum geliştirilmesi gerektiğini muhalefet partilerine de ifade ettiler. Hayat tarzları konusunda şimdiye kadar elde edilen kazanımların korunması gerektiğini, bu çerçevedeki yapısal reformların devam edeceğini, ekonomik kazanımları koruma konusunda da reform siyasetini devam edeceğini belirtmişlerdir" değerlendirmelerinde bulundu.
"Terörle bağlantılı belediye başkanlarına yönelik olarak bu konudaki tutumuz nettir"
Terörle bağlantılı belediye başkanlarına yönelik olarak bu konudaki tutumun net olduğunu vurgulayan Çelik, "Cumhurbaşkanımızın ifadesi şu şekildedir; ’hangi partiden olursa olsun millete hizmet eden her belediye başkanına destek vermeye devam edeceğiz.’ Milletten aldığı yetkiyi halk için kullanan belediye başkanının hangi partiden olduğunun bir önemi yoktur. Ama birisi milletten aldığı yetkiyi terör örgütüne destek vermek şeklinde kullanıyorsa, terör örgütü tarafından atanmış komiser tarafından yönetilmesine kapı açılmasına müsaade edilmeyecektir. Bu bir siyasi partiye toptancı bir tutum değildir. Tespit edildiğinde bunların görevden alınması devlet olmanın gereğidir. Milletten aldığı yetkiyi millete hizmet için kullanıyorsa belediye başkanı hangi partiden olduğunun önemi yoktur. Bütün siyasi partilerin hassasiyet göstermesi gerektiği, sivil siyaset, demokrasi, hukuk devletinin korunması bakımından sayın Cumhurbaşkanımız her fırsatta dile getirmiştir. Diyalog sürecinin güçlü bir şekilde devam etmesi, gerçek siyaset alanında, hizmette yarışılması bizim tutumumuz ve arzumuzdur. Gösterdikleri nezaket için sayın Özel ve CHP’ye bir kez daha teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "Sayın Özel, bir talepte bulundu mu, bulunduysa o başlıklar hakkında bilgilendirme yapabilir misiniz" şeklindeki sorusuna Çelik, "Bizim zaviyemizden bu toplantının, bu iadeiziyaretin nasıl göründüğünü ifade etmek isterim. Kuşkusuz kendileri ekonomiyle reel sektörle, başka konularla ilgili çeşitli konular gündeme geldi, bunlar konuşuldu. Sayın Cumhurbaşkanımız bu alanlarda tarımdan tutun da eğitime kadar hükümetimizin yaptıklarını anlattı. Kendilerinin de birtakım değerlendirmeleri oldu. Bahsettiğim bu gündemle ilgili sayın Özel’in değerlendirmeleri oldu ama tabii ki onu açıklamanın CHP Genel Merkezi tarafından yapılması daha doğru olur" cevabını verdi.
Çelik, Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ile görüşülmesi ve devam eden davaların gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine, "Geçen görüşmede de bu görüşmede de sizin gündeminizde olan toplumun gündeminde olan her konu gündemdedir" dedi.
Devam eden hukuki süreçler ya da kesinleşmiş davalarla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mahkemelere karışılmaması, mahkemelerin kendi işlerini yapması gerektiği konusundaki tutumunu ifade ettiğini aktaran Çelik, "Tabii karşılıklı bilgilerde birbiriyle tenakuz teşkil eden durumlar vardır. Cumhurbaşkanımız bu konudaki bahsettiğim gibi hukuk meselesinden reel sektör meselesine kadar çeşitli yelpazede konular konuşulurken bu konularla ilgili değerlendirmelerini paylaşmışlardır" diye konuştu.
Ayşe Ateş ile görüşmeye ilişkin olarak da Çelik, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımız tarafından bir kabul gerçekleştirilecek. Burada konu zaten yargıya intikal etmiştir, herkesin açık olarak siyaset kurumunun durması gereken yer şurasıdır, ’yargı işini yapsın.’ Tabii ki hiçbir şey kapalı kalmasın, her şey bütün açıklığıyla hukukun imkanları, hukukun kapasitesi ve hukukun kabiliyetleri içerisinde değerlendirilsin ve suçlular cezasını alsın. Burada bu ilkeleri ve bu prensipleri savunmak konusunda tabii ki herhangi bir sorun yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın kabulü de bir kere daha bu mesajın verilmesi çerçevesinde gerçekleşecektir. Sayın Ateş’e ve evlatlarına bir kez daha başsağlığı dileklerimizi ifade ediyoruz."
Çelik, konuşması devam ederken Ayşe Ateş ile görüşmenin başladığı bilgisini de gazetecilerle paylaştı.
"Bundan sonra ihtiyaç olursa bu kapı açıktır"
Bir gazetecinin Erdoğan ve Özel’in üçüncü bir görüşme yapıp yapmayacağına ilişkin sorusuna da Çelik, "Bu ziyaretten sonra bir iadeiziyaret oldu ve bundan sonra ihtiyaç olursa bu kapı açıktır. Yani bu zaten ’normalleşme’ onların tabiriyle, bizim tabirimizle ’siyasette yumuşama’ dediğimiz şey siyasi partiler arasındaki ilişki, yani siyasi arenadaki yarış, rekabet düzeyinde olsun, rekabeti herhangi bir şekilde husumete çevirmeyelim. Dolayısıyla bu rekabetin husumete çevrilmemesi konusundaki hassasiyeti gözetelim, bu çerçevede de oturup meselelerimizi konuşalım" ifadelerini kullandı.
Geçmişte Türk siyasi hayatında rekabetin, husumete dönüştürüldüğünü aktaran Çelik, "Husumet yok. Adlarımız, partilerimiz farklı olabilir, hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti. Bu anlayışla hareket edersek, millete daha iyi hizmet ederiz" değerlendirmesini yaptı.
Çelik, "Görüşmede yeni anayasa konusu da gündeme geldi mi" şeklindeki soruyu ise şöyle cevapladı:
"Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız, Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini ve bunun Türkiye’nin tamamını kapsayan en geniş uzlaşmayla Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin ortak iradesini temsil eden bir toplumsal sözleşme olarak ortaya çıkması gerektiğini ifade ettiler. Bu şekilde bakarak Cumhuriyet Halk Partisinden ve diğer partilerden Cumhurbaşkanımız, anayasa sürecine böyle yaklaşılmasını beklediklerini ifade etmiş oldular."
Diğer siyasi partilerle bir görüşme olup olmayacağına yönelik bir soru üzerine Çelik, böyle bir gündemlerinin şu anda olmadığını ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takdirinde olduğunu söyledi. Çelik, "Başka bir parti için de görüşme gündemi olur mu denildi. Dedi ki ’tabii ki randevu istendiği zaman.’ Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyu ifade ettiler. Burada bu gelişmelere bağlı olarak bunlar değerlendirilir ama Cumhurbaşkanımızın en tepede başlık olarak ortaya koyduğu irade, siyasetteki yumuşama, normalleşme denilen bize göre diyalog zemininin güçlendirilmesi olan bu süreçlere kıymet verdiğimizdir" ifadelerini kullandı.
Çelik, görüşmede Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden zeytinyağları ile Türk kültürünü temsil eden çifte kavrulmuş lokum hediye edildiği bilgisini de verdi.
Kendilerine ne ikram edildiğinin sorulması üzerine Çelik, "Bir kahvenin 40 yıl hatırı var. Çay olmadan da zaten diplomasi olmaz. Türk çayı diplomasisi diye bir şey var. Bu çerçevede gösterdikleri bu nazik misafirperverlik için bir kere daha teşekkür ediyoruz, büyük milletimize buradan AK Parti Genel Merkezi’nden bir kere daha sevgilerimizi saygılarımız sunuyoruz" dedi.