“ALTI AYDIR İŞ YAPAMADIM KAPATTIM DİYEN EMLAKÇILAR VAR”
Durmaz, “Şuan Çanakkale’de emlak piyasası, bu zamana kadar olanın en kötüsü. Sadece bizim sektörümüzde değil. Emlak sektörü, ticari olarak marketlerden daha farklı. Biz ekmek satmıyoruz daire satıyoruz. Haliyle insanlar birikim yapıyor ve bizlere birikimlerini teslim ediyor. Ama şuanda birikimlerini maalesef bankadaki mevduatlı hesaplara yatıyor ve bu durum için devlet bir şey yapmıyor. Dün bir bankacı şöyle söyledi; 100 bin liraya bin liradan fazla bir rakam verdikleri için kimse daire almıyor. 100 bin liraya Çanakkale’de 1+1 daire var, kira getirisi 600 lira. Ama konut almadıkları için kaybediyorlar. Bunun yanında doları düşüremedikleri için parası olanlar, paralarını faizde tuttuklarından dolayı emlak piyasasında şuanda satış yok denecek kadar az. İş yapıyoruz ama geçimi sağlayacak kadar, kendi birikimimizden yiyerek iş yapıyoruz. Emlak piyasasındaki arkadaşlarımla görüşüyoruz, altı aydır iş yapamadım kapattım diyen emlakçılar var. Bu çok acı. Ayda bir tane satış yapsa bir emlak ofisi borcu yoksa geçinir. Ama şuanda maalesef emlak piyasasında eksilenler var, konut satışlarında eksilme var, arazi satışlarında durgunluk var. Yani hiç hareket yok. Faizler ve dolar düşmediği sürece kimse daire sahibi olamaz” şeklinde konuştu.
“BU SENE KİRADA TEFE TÜFE ORANLARI ÇOK YÜKSEK AÇIKLANDI”
TEFE TÜFE oranlarının çok yüksek açıklandığını belirten Durmaz, Çanakkale’deki ev sahiplerinin kiracılarını kaybetmemek için bu oranları görmezden gelmek zorunda kaldığını vurguladı. Durmaz, “Kiralarda artış oranında ise, bu sene kirada TEFE TÜFE oranları çok yüksek açıklandı. Yüzde 15’lerin üzerinde. Duyarlı ev sahiplerimiz TEFE TÜFE’ye uymayalım, yeter ki kiracım elimde dursun, minimum kira artışı olsun diye düşünüyorlar. Çünkü TEFE TÜFE’ye vurduğunuzda 150 lira aratılması gerekiyor. Kiracı için 150 lira çok büyük bir rakam. Bir de öğrenciler var ve öğrenciler için 20 lira bile çok büyük bir rakam. Ailesinden ayrı geçirmeye çalışıyor ki öğrenci şehriyiz. 40 bin öğrenci nüfuslu bir üniversitemiz var. Elimizdeki kiracılara sahip çıkmamız için, ev sahiplerinin TEFE TÜFE oranlarına uymamaları gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
“ÇANAKKALE’DE 300 BİN LİRAYA EN LÜKS DAİRELERİ BULUYORUZ”
Emlakçı Durmaz, Çanakkale’ye yapılan yatırımların şuanda gayrimenkul alanındaki etkisini değerlendirerek, ”Çanakkale’ye talebi bir iki sene önce gördük. Hayali köprü üzerinden gördük. Çok yüksek rakamlarda yerler satıldı. Örneğin, Özbek Ovasında bir yerin 3 bin lira dönüm fiyatından başlayıp en son 50 bin liradan satıldığını gördüm. Köprü ve Ezine OSB dendi. Tarım bakanı, sanayi bakanı geldi OSB’ye ama insanlar merak ediyor ne zaman olacak diye. Köprü dendi ama şuanda ayaklar yeni dikilmeye başladı. Ama insanlar köprüde çalışmalar devam etse de biteceğine inanmıyor. Yapılırsa çok güzel olacak Çanakkale’miz için. Burada yer sahibi olacaklar değerinde satabilecekler çünkü Türkiye’de iki tane il var boğazı olan. Biri İstanbul biri Çanakkale… İstanbul’da bir daire 2 trilyonun üstündeyken Çanakkale’de en lüks Kordon’daki daire 1 trilyon. İstanbul’da Kartal’da ara sokakta bir daire 500 liraya satıyor, biz Çanakkale’de 300 bin liraya en lüks daireleri buluyoruz. O yüzden inşallah köprü yapılır. Ezine de gelişir” dedi.
“ARAZİ SATIŞLARIMIZ ŞUANDA HİÇ YOK”
Arazi satışları ve vatandaşların tarıma yönlendirilmesi konusunda ise Durmaz, devletin bu konuda teşviklerinin olması gerektiğini söyledi. Arazi satışlarının konut satışlarından daha kötü durumda olduğunu belirten Emlakçı Durmaz, “Arazi satışlarımız şuanda hiç yok. Konuttan daha az. Toprak en değerli şey. Daire her zaman alınabilir, toprak üretebilen bir şey değil. Alanımız belli. Aslında arazi kendi vatandaşlarımızın arazi almasına yönelik bir yatırım yapılması gerekiyor. Devletin, arazi almak isteyenleri desteklemesi lazım. Tarımla ilgili destekler yapıyorlar ama o destekleri alanlar hep üst kademedekiler. Bugün köydeki bir çiftçimiz o desteği alamıyor, bir sürü şart koyuyorlar önüne. Ama durumunuz iyiyse her şeyine varana kadar hibe alıyorsun. Haliyle insanlar araziye yönelmiyor ama yönlendirmek lazım. Şuanda hazır 100 bin liraya araziye yatırdığında hiçbir şey gelmiyor diye düşünüyor ama bankaya yatırdığın faiz geliyor. Nasıl daire alırsa 100 bin liraya getirisi varsa, arazi aldığında da o araziyi işleyecek, verimli hale getirecek teşvik versin ki arazi satışları olsun” diye konuştu.
“ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNMEYE ÇALIŞABİLEN İNSAN NASIL DAİRE ALACAK?”
“Ben 2014’te burayı açtım, o zaman yaptığım işleri bugün görmüyorum. Şuanda asgari ücretle geçinmeye çalışabilen insan nasıl daire alacak? Yatırım yapması çok zor” diyen Durmaz, değerlendirmelerini şu şekilde sonlandırdı: “Bu insanlar şuanda sadece ne yiyebiliriz diye düşünüyor. Enflasyonumuz biraz güzelleşse kredi ile de olsa yatırım yapmayı düşünebilir. Günümüzde zaten kredisiz bir şey olmuyor. İnsanların tarıma yönlendirilmesi demek arazi satışlarının artması demek.”
Gizem Tuğçe BAYHAN
Editör: Boğaz Gazetesi