Küresel meme kanseri kontrolünü, toplumsal cinsiyet eşitliği ve bir insan hakları sorunu olarak değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Dr. Akyol, “Kadınlar toplumda merkezi roller oynarlar. Kadınları meme kanserinden korumak aynı zamanda ailelerini, toplulukları ve bir bütün olarak ekonomiyi de korur.” dedi. Meme kanseri ölümlerinin yüzde 70'den fazlasının 70 yaşın altındaki bireylerde meydana geldiğini ayrıca düşük ve orta gelirli ülkeleri de daha fazla etkilediğini dile getirdi.
“Hayat boyu her 8 kadından biri meme kanserine yakalanıyor”
Dr. Hüseyin Akyol, meme kanseri gelişme riskinin, ilerleyen yaş, obezite, alkol tüketimi, ailede meme kanseri küsü, radyasyona maruz kalma, üreme öyküsü ve hormonal geçmiş ve tütün kullanımı gibi faktörlere bağlı olduğuna kaydetti. Dr. Akyol’a göre, meme kanserin yükü, herhangi bir belirti vermeden erken teşhisle tedavi ederek azaltılabilir.
“Meme kanseri, ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir”
Erken dönemde tanı konması tedavinin başarıya ulaşması ve kişinin hayatta kalma şansını artırıyor. En önemli faktör ise kişinin bu konuda bilinçli olması. Dr. Akyol, erken evrelerde tespit edilen meme kanserlerinin hem tedavilerinin daha başarılı olduğunu hem de hastanın yaşam kalitesinin önemli ölçüde artığına dikkat çekti. Türkiye’de, Ulusal Kanser Tarama Standartlarına göre 40-69 yaş aralığında; yakınması olmayan kadınlarda meme kanserinin erken tanısı için her 2 yılda bir mamografi kontrolü yapıldığını hatırlattı.
“Tarama ve tedavi nasıl yapılmalı”
Dr. Akyol, bu taramalar sırasında her iki meme için mamografi çekilmesini gerektiğinde meme ultrasonu ve MR’ı ile kontrollerin yapılmasını önerdi. Tedavinin ise genellikle radyasyon, kemoterapi ve ameliyat gerektirdiğine işaret etti.
“Kötü beslenme ve hareketsizlik riski artırıyor”
Meme kanserine yakalanma riskini artıran faktörlere de değinen Akyol, fiziksel olarak aktif olmayan kadıların daha yüksek risk taşıdıklarını anlattı. Kötü beslenmenin önemli bir etkisi olduğu belirterek, “Doymuş yağ oranı yüksek ve meyve ve sebzelerden yoksun bir diyet meme kanseri riskini artırabilir. Fazla kilo veya obezite sorunları olan kadınların da normal kilodakilere göre daha yüksek risk altında. Menopoz döneminde alınan bazı hormon replasman tedavisi türlerinin (hem östrojen hem de progesteron içerenler), beş yıldan uzun süre alındığında meme kanseri riskini artırır. Bazı oral kontraseptiflerin yani doğum kontrol haplarının da meme kanseri riskini artırdığı bilinen bir durumdur” uyarısında bulundu.
8 Madde de meme kanserinden korunma yolları
“Meme kanserinden korunmak için 30’dan önce doğum yapın, emzirin”
Doğum ve hamilelik süreçlerinin meme kanseri ile doğrudan bağlantılı olduğunu anlatan Akyol, “Bir kadının ilk doğum yaşı 35’ten sonra olursa veya uzun süreli bir hamilelik yaşamamışsa meme kanseri riski daha yüksektir. Hamilelik, meme hücrelerini olgunlaşmanı, son aşamasına ittiği için meme kanserine karşı korunmaya yardımcı olabilir.” değerlendirmesini yapın.
Akyol son olarak, alkol gibi birçok faktörün meme kanseri riskini etkilediği ifade ederek, “Yaşlanmak veya aile geçmişiniz gibi bazı faktörleri değiştiremezsiniz. Ancak sağlığınıza dikkat ederek meme kanseri riskinizi azaltmaya yardımcı olabilirsiniz” diyerek basit ama etkili şu yöntemleri önerdi.
“Sağlıklı bir kiloda kalın.
Düzenli egzersiz yapın.
Alkollü içecekleri tüketmeyin.
Sağlıklı beslenin
30 yaşından önce doğum yapın.
Çocuklarınızı emzirin.
Ailenize meme kanseri küs varsa veya BRCA1 ve BRCA2 genlerinizde kalıtsal değişiklikler varsa, riskinizi azaltmanın diğer yolları hakkında doktorunuzla konuşun.
Hayatınız boyunca sağlıklı kalmak, kansere yakalanma riskinizi azaltacak ve ortaya çıkarsa kanserden kurtulma şansınızı artıracaktır.”
Editör: Boğaz Gazetesi