Halk arasında oldukça yaygın görülen göz sulanmasının genellikle ciddiye alınmamasına karşın, bazı göz hastalıklarının veya alerjilerinin habercisi olabileceğini belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Atakan, “Polen, toz, hayvan tüyü gibi alerjenlere maruz kalma, gözlerde tahrişe ve sulanmaya yol açabilir. Uzun süre ekran kullanımı veya gözleri fazla yormak, gözlerin sulanmasına neden olabilir. Özellikle günümüz dünyasında dijital göz sendromu, herkeste göz kuruluğu ve göz yorgunluğuna bağlı sulanmaların artmasına neden olabilir” dedi.
İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Atakan, göz sulanması hakkında açıklamalarda bulundu. Göz sulanmasının tanımını yapan Op. Dr. Atakan, “Göz sulanması, gözyaşı bezlerinin fazla gözyaşı üretmesi veya gözyaşının normal şekilde akmaması sonucu gözde aşırı gözyaşı birikmesi durumudur. Bu durum, birçok farklı neden sonucu ortaya çıkabilir ve genellikle rahatsız edici bir durumdur. Halk arasında oldukça yaygın görülen göz sulanması genellikle ciddiye alınmamasına karşın bazı göz hastalıkların veya alerjilerin habercisi olabilmektedir. Gün içerisinde ağlama veya acı hissetme gibi bir etkene bağlı olmaksızın sürekli olarak gözlerden yaş gelmesi sorunu yaşayan bireylerin mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurarak detaylı bir göz muayenesinden geçmesi gerekmektedir” diye konuştu.
“Alerjiler neden olabilir”
Op. Dr. Atakan, göz sulanmasının nedenlerini şöyle sıraladı:
“Gözyaşı kanalı tıkanıklığı: Gözyaşının burun boşluğuna akmasını sağlayan kanallarda tıkanıklık olması, gözyaşının dışarı akmasına neden olabilir. Özellikle bebeklerde ve yaşlılarda sık görülür.
Alerjiler: Polen, toz, hayvan tüyü gibi alerjenlere maruz kalma, gözlerde tahrişe ve sulanmaya yol açabilir.
Göz iltihapları ve enfeksiyonlar: Konjonktivit (göz nezlesi), keratit (kornea iltihabı) ve diğer göz enfeksiyonları sulanmaya neden olabilir.
Kuru göz sendromu: İlginç bir şekilde göz kuruluğu da gözyaşı üretimini artırabilir. Göz kuruyunca vücut bunu telafi etmek için fazla gözyaşı üretebilir, özellikle klimalı kaloriferli ortamlarda göz kuruluğu fazlasıyla artar ve refleks sulanma görülebilir.
Tahriş edici maddeler: Duman, rüzgâr, kimyasal maddeler veya kozmetik ürünler gibi tahriş edici unsurlar göz sulanmasına yol açabilir. Göze yakın kullanılan kozmetiklerin aerosollerin irritatif etkisiyle sulanmalar izlenebilir.
Göz yorgunluğu: Uzun süre ekran kullanımı veya gözleri fazla yormak, gözlerin sulanmasına neden olabilir. Özellikle günümüz dünyasında dijital göz sendromu (dijital cihazların yoğun kullanımı sırasında göz kırpma miktarında da yüzde 60'lık bir azalma olması), herkeste göz kuruluğuna ve göz yorgunluğuna bağlı sulanmaların artmasına neden olabilir.
Göz hastalıkları: Göz kuruluğu başta olmak üzere glokom, kornea çizilmeleri veya yabancı cisim gibi daha ciddi sorunlar da sulanmaya yol açabilir."
“Görülebilecek belirtiler”
Göz sulanmasının oldukça basit şekilde fark edilebilen bir sağlık sorunu olduğunu söyleyen Op. Dr. Atakan, “En belirgin semptomu kişide üzülme, ağlama veya soğuk algınlığı, ağrı gibi durumların varlığı söz konusu olmadığında dahi gözlerde damlayacak ve yüze akacak miktarlarda gözyaşı salgılanmasıdır” dedi.
Op. Dr. Atakan, göz sulanmasında görülebilecek belirtileri şu şekilde sıraladı:
“Görüşün azalması ve bulanık görme,
Göz çevresinde ağrı ve şişlikler,
Gözde yabancı bir madde bulunması hissi,
Gözlerde sürekli devam eden kızarıklık sorunu,
Gözlerin açılıp kapatılması esnasında acı hissetme,
Gözlerde yaralanma ve çizilmenin fark edilmesi,
Göz sorunlarına şiddetli baş ağrılarının eşlik etmesi,
Göz çevresinde morarma.”
“Göz muayenesi ile teşhis edilir”
Tanı sürecine değinen Op. Dr. Atakan, “Teşhiste yapılan göz muayenesinden sonra öncelikle gözyaşı miktarı, yoğunluk analizi, dağılım değerlendirilmesi testlerinin dışında, mekanik olarak gözyaşı kanallarının açık olup olmadığına bakılır, hatta sintigrafi gibi ileri testler de yapılabilir” şeklinde konuştu.
“Tedavi yolları”
Op. Dr. Atakan, söz sulanmasının tedavisinin altta yatan nedenlere bağlı olduğuna dikkat çekerek şu bilgileri paylaştı:
“Alerji durumunda: Antihistamin damlalar veya ilaçlar.
Tıkanıklık durumunda: Masaj, sıcak kompres yapılır. Yaşa göre değişen bu yaklaşımda sonuç alınmadığında cerrahi planlaması yapılır. Cerrahi seçenekleri arasında sonda lavaj yöntemi (en çok çocuklarda) balon plasti, dakriyosistorinostomi ameliyatları sayılabilir. Çoğunlukla genel anestezi ile yapılan bu ameliyatların başarı şansı oldukça yüksektir.
Enfeksiyon durumunda: Antibiyotik veya antiviral tedavi.
Tahriş edici maddelerden kaçınma: Koruyucu gözlük kullanımı veya çevre düzenlemeleri.”
“Gözyaşı kanalı tıkanıklığında enfeksiyon gelişebilir”
İhmal edilen göz sulanmasının daha büyük sorunlar ortaya çıkarabileceğini vurgulayan Op. Dr. Atakan, “Örneğin; gözyaşı kanalı tıkanıklığında gözde enfeksiyon gelişip abseleşme oluşabilir hatta çevre dokulara yayılıp ciddi sorunlara dönüşebilir. Göz sulanması hafife alınmayacak derecede önemli bir sağlık sorunu olup mutlaka en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir” dedi.