Tarihi atmosferin kalbinde düzenlenen törende, 57’nci Alay’ın kutsal emanetlerinden biri olan sancağın bir üniversite öğrencisinden diğerine devri, geçmişle gelecek arasında kurulan köprünün en anlamlı simgelerinden biri oldu. Tarihi törene; Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, 2’nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, çeşitli kamu kurumlarının yöneticileri, askeri erkan, siyasi temsilciler, gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Conkbayırı’ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen tören, çelenk sunumuyla başladı. Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Av. Doç. Dr. Safa Koçoğlu’nun anıta çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı gerçekleştirildi ve İstiklal Marşı hep bir ağızdan okundu. Program, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve şehitler için edilen dualarla devam etti. Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşan İstihbarat Kurmay Binbaşı Türker Ersin Özdemir, 57’nci Alay’ın Çanakkale destanındaki yeri ve önemi üzerine vurgulu mesajlar verdi.

''Çanakkale ruhunu burada, Conkbayırı’nın sinesinde bir kez daha hatırlıyor''

Törende konuşan Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Safa Koçoğlu, Conkbayırı’nın yalnızca bir tepe değil, milletin yeniden dirildiği ve birlik ruhunun yazıldığı kutsal bir mekan olduğunu belirtti. Koçoğlu, “Tarihin yazıldığı topraklarda, destanlaşan kahramanlıkların, fedakârlıkların ve şehadetin anıtlaştığı Conkbayırı’nda bir aradayız. Sizleri hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum. Kocadere’den başladığımız yürüyüşümüzü tamamladık. Her yıl olduğu gibi tarifsiz duygularla 57. Alay Vefa Yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. Vatan için Destan yazanların izindeydik.  Adımlarımızla sadece bir yolu değil, tarihimizin en anlamlı sayfalarını da birlikte geçtik. Hepimiz idrak ettik, bugün bu yürüyüşü gerçekleştirmek, aziz şehitlerimizin manevi hatıralarına bir saygı duruşu, bir minnet ifadesidir. Çanakkale ruhunu burada, Conkbayırı’nın sinesinde bir kez daha hatırlıyor, milletçe bağımsızlığımızı ve kardeşliğimizi pekiştiriyoruz. Vatanımızın en kritik anlarından birinde, tarihin seyrini değiştiren mücadeleyi veren ecdadımızın aziz hatırasına vefa borcumuzu eda ediyoruz. İstikbalimiz ve istiklalimiz için bu toprağın altına giren tüm şehitlerimizi, 57. Alay’ın kahramanlarını, Hüseyin Avni Bey’i, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve milli mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmetle ve minnetle anıyorum.

 “Bir vatan kalbinin attığı yerdeyiz.” “Can veren Mehmed’in yattığı yerdeyiz.” “Mehmed’in, mübarek kanını, düşmanı boğduğu sele kattığı yerdeyiz.” “Bütün milletimizin hürriyet zevkini tattığı yerdeyiz.” Bu topraklar, mübarek topraklar, Bundan tam 110 yıl önce, işgalci güçler bütün kudretleriyle bu topraklara ayak bastıklarında, karşılarında hiçbir şeyin korkutamadığı bir millet buldular. Ellerinde silahlarından daha fazla imanlarıyla, ruhlarıyla, yürekleriyle bir araya gelen kahramanlar gördüler. İşte o kahramanlar, üzerinde gururla durduğumuz Conkbayırı’nda destan yazdılar. Bu destanın mürekkebi onların asil kanlarıydı; sayfaları ise bu kutsal vatan topraklarıydı. Bu yüzden Conkbayırı; birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin en anlamlı simgesidir. Bugün burada gençlerimizle birlikte olmamızın en temel gayesi; 57. Alay’ın ve tüm Çanakkale şehitlerimizin bu topraklarda hangi fedakârlıklarla, hangi ideallerle savaştığını bizzat yerinde anlamak ve anlatmaktır. Böylesine anlamlı bir organizasyonu geleneksel hâle getirmiş olmak, bakanlığımız adına büyük bir gurur vesilesidir. Bugün burada attığımız her adım; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, tarihine sahip çıkan, ecdadını tanıyan ve sorumluluk bilinciyle hareket eden bir gençlik inşasının en güçlü nişanelerindendir. Gençlerimize duyduğu güven, millî hafızaya verdiği önem ve “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla bizlere daima yön veren Sayın Cumhurbaşkanımıza gönülden teşekkür ediyorum. Çanakkale zaferi, sadece kazanılan bir savaş değildir. O aynı zamanda; Türk’üyle, Kürt’üyle, Çerkez’iyle, Boşnak’ıyla, Arap’ıyla, Roman’ıyla birlik içinde, omuz omuza durmayı başaran, büyük bir milletin yeniden ayağa kalktığı, dirildiği tarihtir. Onlar geri dönmeyi düşünmediler, Okullarını, nişanlılarını, eşlerini, çocuklarını, anne ve babalarını geride bırakıp cepheye giden o gençler, Canları pahasına Çanakkale’yi geçilmez kıldılar. Bu büyük fedakârlığı asla unutmayacağız. Çünkü biz biliyoruz ki; tarihini bilmeyen, geçmişinden güç almayan bir millet, geleceğine yön veremez. Biz, o ruhla büyüyen bir milletiz. Ve o ruhla yarınlara yürüyoruz. 57. Alay; bu milletin tefrikayla bölünmeyeceğini, isminin sonsuza dek bu coğrafyadan silinmeyeceğini dosta, düşmana ilan eden kardeşlik tapusudur. O gün burada, farklı şehirlerden gelen, farklı dilleri konuşan ama aynı medeniyetin çocukları olan, bir hilalin gölgesinde birleşmeyi bilen yiğitler vardı. Uğruna can verdikleri bu topraklar için birer tohum oldular. Devrin bütün teknik silahlarıyla donanmış işgalcilere karşı; göğüslerini siper ettiler, fakat yollarından dönmediler. O gün düşmanda imkân, yiğitlerimizde ise îman vardı. O gün burada teskere alıp eve dönmenin değil, gerekirse bu memleket için şehadete yürümenin hayalini kuran 57. Alay vardı. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak, 57. Piyade Alayı şehitleri başta olmak üzere,Çanakkale Şehitlerimizi anmak ve onları yad etmek için her yıl 24-25 Nisan tarihlerinde düzenliyoruz. Vatan için destan yazanların izinde, yarınlara adım atıyoruz. Conkbayırı’nın, kahramanlığın ve dirilişin en anlamlı örneği olduğunu her seferinde daha güçlü bir sesle haykırıyoruz. Ecdadımız bu topraklar uğruna hayatını ortaya koydu. Bizler de bugün ve gelecekte, onların emaneti olan bu vatanı, Türkiye’mizi canımız pahasına muhafaza etmek zorundayız. Vatanımızı savunmak, onu korumak artık sadece silahlarla, cephelerle sınırlı değil. Bugün cephe; ilimde, bilimde, eğitimde ve kültürdedir. Kiminiz ay-yıldızlı bayrağımızı gururla semalara taşıyor, Kiminiz bir yetimin başını okşayarak, bir gönüle dokunarak iz bırakıyor. Kiminiz bilginin, sanatın, sporun izinde yürüyerek bu ülkenin adını geleceğe nakşediyor. Farklı yolların yolcususunuz belki, ama aynı ideali taşıyorsunuz kalbinizde, Bu vatan uğruna can verenlerin emanetini, yürekten gelen bir sadakatle yarınlara taşımak. Ve biz biliyoruz ki; siz varsanız, bu toprakların yarını da umutla yazılır. İşte bu yüzden bugün burada farklı şehirlerden gelerek kardeşlik ruhunu paylaşan gençlerimizin varlığı, bizim için en gurur verici tablolardan biridir. Sizler bu milletin göz bebeğisiniz. Aziz milletimizin evlatları, Conkbayırı’ndan yükselen bu ses, birlik ve beraberliğimizin sesidir. Şehitlerimizin huzurunda, milletimizin bölünmez bütünlüğü, kardeşliğimiz ve bağımsızlığımız adına söz veriyoruz: Dün olduğu gibi bugün ve yarın da bu vatan için, bu bayrak için var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Çanakkale Savaşları’nda canlarını ortaya koyan tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Burada bulunan siz kıymetli genç arkadaşlarıma ve bu etkinlikte emeği geçen herkese en derin teşekkürlerimi sunuyorum. Allah birliğimizi, dirliğimizi daim kılsın. Sizleri sevgi ve muhabbetle selamlıyorum’’ dedi.

Çanakkale’de kazanlar kaynayacak, sofralar kurulacak Çanakkale’de kazanlar kaynayacak, sofralar kurulacak

Sancak el değiştirdi

Programın en anlamlı anlarından biri ise 57’nci Alay Sancağı’nın devridir. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi öğrencisi Yakup Köse, tarihi sancağı Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi öğrencisi Alican Caber’e teslim etti. Bu sembolik geçiş, gençliğin taşıdığı sorumluluğun ve milli şuurun bir göstergesi olarak büyük alkış aldı.

Muhabir: Murat Yüksel