Depremi önceden tahmin eden isimlerden biri olan Jeoloji Profesörü Şener Üşümezsoy, katıldığı televizyon programında bölgedeki fay hatlarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Candaş Tolga Işık’ın sunduğu Az Önce Konuştum programına konuk olan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde beklenen olası depremlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Marmara Denizi'ndeki fay hatlarının tek bir çizgi değil, parça parça ilerleyen sistemler olduğunu belirten Üşümezsoy, özellikle güney kıyılarda Bandırma, Mudanya ve Sarıköy hattında dikkat edilmesi gereken fay segmentleri bulunduğunu ifade etti.
1953 yılında Yenice-Gönen fayında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremi hatırlatan Üşümezsoy, “Bu depremin ardından kuzeyde kalan Sarıgöl fayı henüz kırılmadı. Bu bölge, Bandırma ile Mudanya arasındaki kesimi kapsıyor ve hala büyük bir deprem potansiyeli taşıyor. Bu fay hattı 7’nin üzerinde bir deprem üretme kapasitesine sahip” dedi.
Bu fayların kırılma riskine yönelik açıklamalarda bulunan Prof. Şener Üşümezsoy, “1953’te Yenice-Gönen fayında 7.2’lik 3’lük deprem oldu. Ondan sonra bunun kuzeyinde Sarıgöl fayı var. 1739’da burada boydan boya Çan’dan giden bir deprem riski var. 1739’daki deprem 7.5’lik filan bir deprem. Bütün Biga Yarımadası kesmiş, 38’de. Ama 1953’te 7.3’lük bir deprem olması bu depremin kuzeydeki bölümünün kaldığını gösteriyor. Yani neresi? Sarıgöl fayı dediğimiz, Bandırma ile Mudanya arasındaki kesim” şeklinde konuştu.
“Aşağıdan sıcak suyun gelmesi küçük küçük fayı kırıyor”
Onun nasıl bir deprem üretir sorusunu yanıtlayan Prof. Üşümezsoy, “Mudanya oluşan depremler sürekli oluşuyor. Bunlara biz deprem fırtınası diyoruz. Aşağıdan sıcak suyun gelmesi küçük küçük fayı kırıyor. Kırılmış fayda ama öbür tarafta demin söylediğim tarihteki depremin devamını getirebilir. 7’nin üzerinde bir deprem yapar. Kuzey Marmara İstanbul’un burnundaki hikayeyi anlatıyorum. Bu söylediğimden Bandırma, Bursa, Çanakkale etkilenir” diye konuştu.
“İki tane 7’lik deprem olabilir”
Olma periyodu ile ilgili görüşlerini paylaşan Prof. Üşümezsoy, “Bir tane Kapıdağ Yarımadası’nın kafası 1535’te kopmuş. Ama Bursa’da etkilenmiş. Daha sonra 1538’de Biga Yarımadası’ndaki büyük depremi oluşturmuş. O depremi geciktiren Yenice-Gönen fayında bir deprem var. Dolayısıyla bunun arkasındaki ve önündeki faylarda bu risk var. İki tane 7’lik deprem olabilir. Kazdağlarından güneye doğru. Babakale’de bir deprem var, Evciler’de. Sürekli iki fayın birleştiği yerde olan bir depremsellik gösteriyor. Biri Yunanistan’da Skyros fayı diye orada iki tane deprem oldu” ifadelerini kullandı.
Bu sırada araya giren Candaş Tolga Işık, “Yani önümüzdeki 50 sene içerisinde mi? Sorusuna, Prof. Üşümezsoy, “Evet, önümüzdeki 50 sene içerisinde” diye karşılık verdi.
Candaş Tolga Işık’ın “Bandırma, Çanakkale’yi etkileyecek 7’nin üzerinde bir deprem bekleniyor” sorusuna da Prof. Üşümezsoy, “Evet. Kuzey Marmara kıyısında ne adalar kıyısında ne bu son alanla beraber Tekirdağ’da bütün bu depremler oluşmuş” dedi.
“Kuzey’de daha büyük diyor”
Candaş Tolga Işık’ın, “Bu söylediğiniz Çanakkale ve Bandırma içinde büyük bir risk” sözleri üzerine, Prof. Üşümezsoy, “Ama hep başından beri onlar var. Kuzey Marmara’daki momente bakıyorsunuz. Ben tarihsel momente bakıyorum. Güney’de Bandırma’dan Biga Yarımadası’nda moment Kuzey’de daha büyük diyor. Deprem büyüklüğü iki tabaka arasındaki tabakanın derinliği ondan sonra fayın uzunluğu, bu böyle itilince tabaka deforme oluyor. O kütlenin ne kadar deforme olduktan sonra moment dediğim olay çıkar” dedi.
“Çanakkale uzak kalıyor”
Candaş Tolga Işık’ın “Çanakkale’yi ve Bandırma’yı etkileyecek bir deprem Çanakkale’de taş üstünde taş bırakmaz. Ben Çanakkale’yi biliyorum” demesi üzerine ise Prof. Üşümezsoy, “Yok. Kalır da Çanakkale’den değil bak. Tekrar söylüyorum. Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Depremin olduğu yerde bu deprem de tam merkezinde 8 şiddetinde oldu. Ama oradan karaya doğru gelirken şiddet azaldı. Bu benim Sarıköy dediğimiz fay. Aşağı da Çan’ı etkiler, Bandırma’yı etkiler ama Çanakkale uzak kalıyor. Dolayısıyla şiddet azalıyor” şeklinde konuştu.