Türk futbolunun yıllardır çözülemeyen en büyük sorunlarından biri olan teknik direktörlük konusuna, Çanakkale futbolunun efsane isimlerinden Fadıl Kurt dikkat çekti. Son yıllarda kulüplerde yaşanan teknik adam istikrarsızlığı ve eğitimsiz isimlerin doğrudan teknik direktör olarak göreve getirilmesi, futbolun gelişimini olumsuz etkiliyor  Futbolculuk kariyerini sonlandıran bazı isimlerin herhangi bir teknik direktörlük eğitimi almadan takımları çalıştırmaya başlaması, özellikle alt liglerde büyük sıkıntılara neden oluyor. Deneyimli futbol adamı Fadıl Kurt, futbolculuktan gelen bilgilerin teknik direktörlük için yeterli olmadığını ve bilimsel yöntemlerle desteklenmeyen bir futbol anlayışının takımları başarısızlığa sürüklediğini vurguladı. Kariyerinde Dardanelspor başta olmak üzere, Süper Lig ve alt liglerde birçok takımda forma giyen, teknik direktörlük kariyerinde ise çeşitli kulüpleri başarıya taşıyan Fadıl Kurt, bu sorunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini dile getirdi.

Çoğaldıkça antrenörler değersizleşiyor

TFF’den yeni sponsorluk anlaşması TFF’den yeni sponsorluk anlaşması

Fadıl Kurt, kanayan yaraya ilişkin yaptığı açıklamada “TFF ve TÜFAD, futbolu bırakır bırakmaz Antrenör olunmasına izin veren saçmalığı süratle durdurmalı . Kurslara sınırlama getirmeli. Lisanslı aktif oynayan sporcular kesinlikle Antrenör kurslarına alınmamalı. Kurs katılım konusundaki puantaj sistemi kesinlikle kaldırılmalı. Herkes en alt kategori olan C kursundan başlamalı, çalışarak gelişerek yıllar içerisinde Teknik direktör seviyesine gelmeli. (Buraya daha çok görüş ve öneriler yazılabilir.) Ülkede antrenör patlaması yaşanıyor. Çoğaldıkça işin değeri düşüyor, antrenörler iyice değersizleştiriliyor. Hal böyle olunca da, antrenörler ve teknik adamlar bu piyasada var olmak için maalesef etik dışı davranışlara tenezzül eder hale geliyor. Antrenörler, işi bildiğini iddia eden egosu yüksek, kendini teknik direktör yerine koyan Başkan ve yönetimlerin oyuncağı durumuna düşüyor. Sezonda 5-6 antrenör kovan Başkan biliyor ki, piyasada bol miktarda değersizleştirilmiş istediği gibi kullanabileceği ucuza antrenör var. Avrupa da neden her futbolu bırakan Antrenör, Teknik adam olamıyor. Çünkü bir takım zorluklar var, bir takım kurallar ve kriterler var. Kolay hiç birşey yok. Bu güne kadar böyle gelindi, ancak bundan sonrası böyle gitmemeli. Böyle gitmeye devam ettiği sürece çalışarak, emek harcayarak bir hayalin, bir hedefin, bir kariyerin peşinden koşmak artık imkansız olacaktır. Çünkü adil bir yarış yok, olmadı, olmayacakta. Kontrolsüz büyüme Türk antrenörlüğünün iflası demek. Antrenörlük mesleği saygın bir meslektir. Etik değerler ve ahlaki değerler olmazsa olmazımız olmalıdır” dedi.

Muhabir: Cuma Deren