19 Ocak ateşkes anlaşmasının ilk aşamasında, rehine takası silahların susması ve yerinden edilmiş Gazzelilerin evlerine dönüşü büyük umutlar vermişti. Ancak İsrail 18 Mart’ta ateşkesi bozarak yeniden saldırıya geçti. Savaş başladığından bu yana, İşgalci İsrail’in Gazze’de sivil halkı hedef alan yoğun saldırıları sonucunda 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. Kundaktaki bebekleri bile acımayan katil İsrail’e karşı dünyanın pek çok yerinde eylemler yeniden başladı. Zulmün durdurulması için çağrıda bulunan kalabalıklar, yeniden ses yükseltti.
Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Çanakkale’de de bir araya gelen vatandaşlar Filistin için destek yürüyüşü yaptı. Çanakkale Filistin’e Destek Platformu öncülüğünde gerçekleştirilen yürüyüşte vatandaşlar Necippaşa Camisi önünde toplandı. Buradan hareket ederek ellerinde pankartlar ve sloganlarla kordon boyundan Cumhuriyet Meydanında kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi. Burada, Çanakkale Filistine Destek Platformu adına açıklama yapan Numan Yaşar, Gazze’deki son durum ve yaşananlar hakkında bilgiler vererek “80 yıla yakın süredir Filistin’de büyük zulümler işleyen işgalci İsrail, 7 Ekim 2023 sonrasındaki süreçte saldırılarını daha da artırdı. İşgalci İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırılarda 50 binden fazla masum sivil şehit oldu, 115 binden fazla kişi yaralandı ya da sakatlandı. Şehit olanların çok büyük bir kısmını çocuklar, kadınlar, yaşlılar, sağlık çalışanları ve gazeteciler oluşturuyor. Gazze’deki sağlık altyapısı İsrail’in saldırıları sebebiyle tamamen çöktü. Hastaneler ya bombalandı ya da yakıt ve tıbbi malzeme yetersizliği nedeniyle hizmet veremez hale geldi. Eğitim kurumları, ibadethaneler, su tesisleri ve barınma alanları da İsrail saldırıları ile yıkıldı. Apertheid rejiminin saldırıları, bir halkı sistematik olarak yok etmeye yönelik vahşi katliamlardır” dedi.
Bu işgali derhal durdurun
Açıklamasında ulusal ve uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunarak zulmün durdurulmasını dile getiren Yaşar, sadece savaş değil, bölgede açlıkla da mücadele edildiğini belirterek “Bu saldırıları gerçekleştiren işgalciler şunu çok iyi bilmelidir: Gazze yalnız değildir! İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük soykırımlardan birinin muhatabı olan aziz Gazze halkının her daim yanındayız. Buradan ülkemize ve uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz; ateşkesin başlangıcından bu yana saldırılarına devam eden, alınan kararları uygulamayan İsrail, alınan kararlara ve uluslararası hukuka uymaya zorlanmalıdır. Bu işgal derhal durdurulmalıdır!
İsrail, Gazze ve Filistin’de sadece bombalarla değil, gıda başta olmak üzere temel ihtiyaçlara erişimi engelleyerek de bir soykırım yapıyor. Gazze’ye açılan sınır kapıları abluka altında tutularak insani yardım geçişleri engelleniyor. 2 milyondan fazla insan, açlık krizi ile karşı karşıya. Çocuklar, açlıktan hayatlarını kaybediyor. Bu, gözlerimizin önünde gerçekleşen bir insanlık suçudur” ifadelerini kullandı.
Bize neler oluyor?
Müslümanları zulme karşı gelmeye davet eden Numan Yaşar, açıklamasında “Gazze için ayağa kalkmamak hangi vicdanın eseridir? Şehit olan çocuğunu bir bez torbasında taşıyan babanın acısını ağlayarak değil ayağa kalkarak paylaşabiliriz. Ey Müslümanlar! Bize ne oluyor da ahret yokmuşcasına Gazze’yi yalnız bırakıyoruz? Yaptıklarımızın yanı sıra yapmadıklarımızın da hesabının sorulacağı o günden korkmuyor muyuz? Mahşer günü yakamıza yapışacak olan bebekler de mi korkutmuyor bizi? Çanakkale ve Türkiye’deki, Mazlumlara dost STK’lar olarak , ilk günden bu yana kardeş Filistin halkının yanında yer alıyor, yardımlarımızı her türlü engellemelere rağmen ulaştırmaya çalışıyoruz. Ancak yardımlar tek başına yeterli değildir; her zaman zulme karşı durmak, ses yükseltmek, harekete geçmek, hiçbir zaman unutmamak ve unutturmamak gerekiyor” dedi.
İşgalin karşısında durmalıyız
Çanakkale Filsitin’e Destek Platformu adına konuşmasını sürdüren ve boykut çağrısını hatırlatan Numan Yaşar, işgale karşı vatandaşları direnmeye ve dik durmaya davet ederek “Yeryüzündeki vicdan sahibi insanlara sesleniyoruz; Gazze ölüyor, sessiz kalmayın! Bugün bürünülen sessizlik, yarın herkesin karşısına geçmişin bir ayıbı olarak çıkacak. Yaşanan bu zulme ortak olmak hiçbir insana yakışmaz, bu yüzden sokaklara dökülelim, Gazze’de zulme uğrayan kardeşlerimizin yaralarına merhem olana dek desteklerimizi sürdürelim. Unutmayalım ki hiçbir zulüm ilelebet devam etmez. Zalim er yada geç yaptıklarının cezasını alır. Bu aşamada bize düşen görev, direncimizi diri tutup yapılan bu zulme karşı birlikte hareket etmektir. Gerek sivil toplum kuruluşları, gerekse halklar olarak, apertheid rejiminin zulmüne karşı dik duruş sergileyerek işgalin karşısında durmalıyız. Gazze’nin ilhakı söz konusu olamaz. Gazze halkı yalnız değildir. Bugün Gazze’de yemek az, ekmek sınırlı, su yok, elektrik yok, un bitmek üzere, fırınlar çalışmıyor, en önemlisi sokaklarda oynaması gereken çocuklar yok. Gazze’de bunlar yaşanırken, bütün bu acılara kulaklarını tıkamış, gözlerini kapatmış, sırtını dönmüş milyarlarca insan var. Gazze, sadece Müslümanların meselesi değil, bütün insanlığın ortak meselesi. Herkesi, bu sorumlulukta üzerine düşeni yapmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.