Vahşice yaşanan kadın cinayetlerine yönelik öfke dinmezken, ülkenin dört bir yanında gerçekleştirilen basın açıklaması ile vatandaşlar kitlesel olarak tepkilerini ortaya koyuyor. Bu kapsamda Çanakkale  İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH)  bir basın açıklaması yaparak yaşanan vahşi cinayetlere tepki gösterdi.  , Çanakkale Sivil Toplum Kuruluşları adına, 4 Ekim günü canice öldürülen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil için İskele Meydanı’nda gerçekleştirilen Basın açıklamasını okuyan  İHH sorumlusu Gülnur Boztaş   “Acı kayıplarıyla tüm ülkeyi hüzne boğan kız kardeşlerimiz, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in ardında bize dair gerçekler apaçık ortaya çıktı. Onlar içinde yaşadığımız toplumun, mükerrer şiddet, nefret, kadına ve çocuğa yönelik istismar eylemlerinin ulaştığı, kötülüğün masum kurbanları oldular. Bu eylemlerin ilk mağduru değiller. Korkarız ‘Dur’ demedikçe son da olmayacaklar. Kötülüğün, vahşetin sıradanlaşmasıyla yitirdiğimiz çocuklarımız ve kadınlarımız ile beraber toplum vicdanını da zamanla yitireceğimiz açıktır” dedi. 

Çanakkale Barosu  İnsan Hakları Günü dolayısı ile  basın açıklaması  yaptı Çanakkale Barosu İnsan Hakları Günü dolayısı ile basın açıklaması yaptı

Bir daha yaşanmaması için somut adımlar atılmalı 
Gülnur Boztaş  , konuşmasının devamında şiddete karşı daha somut adımların atılması gerektiğini vurgulayarak “Çocuklarını, kadınlarını koruyamayan toplumun, güvenli bir geleceği olmayacaktır. Güvenli gelecek için dil, din, ırk ayırt etmeksizin tüm topluma barış ve huzuru vaat etmeliyiz. Cezasız kalan bir suçtan daha teşvik edici bir kötülük olmadığını düşünüyor ve bu konuda kati yaptırımların üzerinde durulması gerektiğini yineliyoruz. Sivil toplum kuruluşları, hükümetler, cemaatler, kurum ve kuruluşlar toplumsal değişime öncülük etmeli ve toplumun huzur ve güven ortamının sağlanması için harekete geçmelidir. Bu çirkinliğe ve yeryüzünün tüm kirliliklerine karşı, akışı değiştirecek güçlü bir ses oluşturmak için tüm vicdanlı yürekler bir araya gelmelidir. Sorumluluk taşıyan herkes, bu acıyı derinden hissedip gereken adımları atmalıdır. Şefkate ve merhamete sığınmalı, bu acıları paylaşarak bir daha yaşanmaması için somut tedbirler almalıyız. Vicdanın, merhametin ve şefkatin rehberliğinde, cinayet, vahşet ve istismar gibi insani değerleri yok sayan her türlü eyleme ve zihniyete karşı tek bir bilinçle mücadele etmeliyiz. Önce kendimizi, sonra en yakınımızdakileri bilinçlendirerek mahallemize, sokağımıza, okullarımıza ve toplumumuza sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Cuma Deren