İstanbul’da dün peşe peşe meydana gelen depremler, Türkiye’nin en aktif deprem bölgelerinden biri olan Çanakkale başta olmak üzere Tekirdağ’ın Çorlu ve Keşan gibi çevre il ve ilçelerde de derinden hissedildi.
Çanakkale’nin depreme dirençli bir kent olmadığına dikkat çeken Çanakkale Müteahhitler Birliği Başkanı Halil kuzu, “Şehri imar etmekle, imha etmek arasında ince bir çizgi var. Şehri ihya etmek için hepimize büyük sorumluluklar düşüyor” dedi.
Depremin bir Türkiye gerçeği olduğunu söyleyen Müteahhitler Birliği Başkanı Kuzu, “ Çanakkale, akarsular tarafından taşınan kil, kum, çakıl gibi maddelerin birikmesiyle oluşan bölgeye kurulmuş durumda. Bu nedenle deprem riski taşıyan bir bölge. Bu nedenle hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Depremlerde can ve mal kaybının önüne geçmenin tek yolu depreme dirençli kentler yapmaktan geçer” dedi.
“Depremi, deprem olduğunda konuşuyoruz” diyen Halil Kuzu, “ Deprem deprem olduğu zaman konuşulmayacak kadar hassas ve önemli bir konu. Deprem olmadığında deprem olacak gibi her şeyi masaya yatırmalıyız. Bütün dünyada yerel yönetimlerin öncelikleri arasında yer alan kentsel dönüşüm sadece bir inşaat çalışması olmanın ötesine geçmeli. Artık depreme dirençli şehirler geliştirmek için radikal kararlar almalıyız“ dedi.
Çanakkale genelinde, sağlıklı, güvenli ve yaşanılabilir çevreler oluşturmak için herkese büyük sorumluluklar düştüğünün altını çizen Kuzu konuşmasını şöyle tamamladı. “ Şehri imar etmekle imha etmek arasında ince bir çizgi var. Bilge mimar Turgut Cansever’in de dediği gibi ‘Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz şehri tahrip eder.’
