Aradan geçen beş yılın ardından, müsilajın Çanakkale kıyılarını ve boğaz sularını yeniden kaplaması, başta balıkçılık ve turizm sektörü olmak üzere bölgedeki ekosistem üzerinde ciddi endişelere yol açtı.
Bilim insanlarının uzun süredir dikkat çektiği deniz kirliliği ve buna bağlı ekolojik sorunlar, özellikle Marmara Denizi ve çevresindeki su ekosistemlerinde geri dönülmez tahribatlara neden oluyor. Atık suların denize kontrolsüz deşarjı, sanayi kaynaklı kirlilik ve yoğun deniz trafiği gibi etkenler müsilajın tekrar ortaya çıkmasına zemin hazırladı.
2020 yılında büyük bir çevre sorunu haline gelen müsilaj, deniz yüzeyinde yoğun beyaz ve yapışkan tabakalar oluşturarak hem deniz canlılarının yaşamını tehdit etmiş hem de turizm ve balıkçılık faaliyetlerini sekteye uğratmıştı.
Deniz Ekosistemi ve Ekonomiye Büyük Tehdit
Çanakkale Boğazı’nda yeniden görülmeye başlayan müsilaj, deniz yüzeyinin yanı sıra su altındaki ekosistemde de hızla yayılıyor. Deniz dibinde biriken ve zamanla yüzeye çıkan müsilaj tabakaları, oksijen seviyesini düşürerek su altı yaşamını olumsuz etkiliyor.
Çanakkale sahillerine vuran yapışkan müsilaj tabakaları ise kıyı turizmini tehdit eder hale geldi.
Çanakkale Boğazı’nda müsilajın her geçen gün artarak yayılması ise endişe yaratıyor.
