Çanakkale’nin doğasını, tarihi alanları, bitki örtüsünü, endemik türleri ve doğadaki vahşi hayvanları tanıtmak amacı ile Çanakkale’yi karış karış gezen Orman Yüksek Mühendis Mehmet Akkan, sosyal medya hesabında paylaştığı bilgilerle Çanakkale’ye yabancı olan Çanakkalelilere bilim ışığında bilgiler sunuyor. Yaptığı bilgi dolu paylaşımları ile dikkat çeken Mehmet Akkan, bu kez Çanakkale’nin içme suyunu karşılayan Atikhisar barajının ismini aldığı, çoğu kişinin ismini duyduğu halde bilmediği, antik roma döneminin şah eserlerinden biri olan Atikhisar Kalesi hakkında bilgiler verdi.
Günümüzde sadece kalıntıları kalsa da yem yeşil çevresi ve sarıçay vadisine hakimliği ile eşsiz manzarası bulunan Atikhisar Kalesi hakkında bilgi dolu bir paylaşım yapan Orman Yüksek Mühendis Mehmet Akkan “Binlerce yıllık tarihi olan Atikhisar Kalesinde birçok uygarlık yaşamıştır. Sarıçay Vadisine hakim bir konumda olan bu kale, ismini hemen yanında bulunan barajdan almaktadır. Halk arasında Gavurhisarı ismi ile de bilinen Atikhisar Kalesi, yaklaşık 40 metre yükseklikte bir ana kaya üzerine kurulmuştur. İç içe iki bölümden oluşan kalenin giriş kısmı kuzey tarafındadır. Kalenin yüksek bir kaya üzerine yapılması ve gözetleme kulelerinin bulunması, yapılış amacının bölgeyi koruma ve gözetleme amacıyla yapıldığını göstermektedir. İlk yapılışı, Çanakkale Boğazından geçerek, Troas ve Mysia Bölgelerini birbirine bağlayan güzergahı kontrol etmek amacıyla yapılmıştır. Pers uygarlığının M.Ö 6.yy’da bölgeyi kontrol etmek için kullandığı bir üst olmuştur” dedi.
Geç Roma döneminin mimarisinin izlerini taşıyor
Kale kalıntıları ve tarihi il ilgili de bilgiler paylaşan Yüksek Mühendis Mehmet Akkan “ Kalenin Duvar kısmı Moloz taştan yapılmıştır. Kale, Mimari özelliği incelendiğinde Geç Roma Döneminde yapıldığı tahmin ediliyor. Kale M.Ö 6 ve 10.YY arasında binlerce yıl kullanılmıştır. Kale’de ayrıca 2 metre yükseklikte bir Tümülüs kalıntısı da bulunuyor. Atikhisar Kalesi, yüksek bir konumda olması dolayısı ile ziyaretçilerine çok güzel görsel bir manzara sunuyor. Baraj Gölü Üzerinde uçan kuşlar ziyaretçileri cezbederken, fotoğraf çekmeye uygun alanda bulunan kalenin eşsiz manzarası, özellikle doğa yürüyüşü yapanların da uğradığı tarihi alanlardan biri” dedi.
Atikhisar Kalesine nasıl gidilir?
Atikhisar Kalesine nasıl gidildiği ve kaleyi ziyaret edenleri neler beklediği ile ilgili de bilgiler veren Yüksek Mühendis Mehmet Akkan “Atikhisar Kalesinin bulunduğu yer Çanakkale il merkeze 6 km uzaklıktadır. Çanakkale-Çan yolu üzerinde yer almaktadır. Atikhisar kalesine gitmek için; Çanakkale ilinden Çan yoluna doğru devam ettiğinizde baraj tarafında görülmektedir. Doğu ve batı bölümü dik kayalıklardan oluşuyor. İç içe iki bölümden meydana gelen kalenin iç bölümdeki kısmı yüksek bir kayanın üstü düzleştirilerek iskan edilmiş. Yüksek bölümde vadiyi gözetleyen kuleler bulunuyor. Burada iki bölümlü bir sarnıç yapısı kalıntısı ve ortasında bulunan boşlukta temel kalıntıları mevcut. Aşağı bölümde bulunan dış duvarın kuzey batı bölümündeki sur duvarları kısmen korunmuş durumda. Kalenin duvarları moloz taş ve kireç harçlı malzeme ile yapılmış. Bu son hali ile Geç Roma dönemi özellikleri gösteriyor” dedi.
Güvenlik için önemli bir konumda
Atikhisar kalesinin Sarıçay vadisine kurulan Çanakkale için antik dönem başta olmak üzere sonraki yıllarda taşıdığı öneme de değinen Mehmet Akkan “Ayrıca kale, antik maden ocaklarının bulunduğu Sarıçay vadisinin kontrolünü ve güvenliğini sağlaması açısından da önemli durumda. Antik kaynaklar kalenin bulunduğu alanın Abydos toprakları içinde bulunan ‘Kremast’ yerleşmesi olduğunu belirtiyor. Misya ( Latince: Mysia), Antik Çağ'da Anadolu'nun kuzeybatısında yer alan ve günümüzde Bandırma, Erdek ilçeleri başta olmak üzere, Balıkesir ilinin tümü, Manisa, İzmir, Kütahya, Bursa, Çanakkale illerinin bir kısmını kapsayan bölge ve çevrenin adıdır. Troas Bölgesi coğrafik olarak Biga yarımadasına karşılık gelir. Atikhisar Barajı, 1975 yılında sulama amaçlı yapılıp, 1995 yılında şehrin kullanma suyu ihtiyacını gidermek için revize edilerek baraj gövdesi yükseltilmiştir. Ormanlarla kaplı geniş bir su toplama havzası vardır. Havza içinde Köylerde bulunmaktadır. Dereler yaklaşık 900 metre yükseklikteki dağlardan gelmektedir. Ormanlı Çanakkale’nin kullanma suyu ihtiyacını karşılamaktadır. Çanakkale’de 20 bin dönüm arazinin sulu tarım ile işlenmesi imkanını sunmaktadır” ifadelerini kullandı.
