2024 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksine göre, hiçbir ülke şu ana dek cinsiyet eşitliğini tam anlamıyla sağlayamadı. Eşitliğin olmadığı düzene karşı, 100 yıldan uzun süredir, dünya genelinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlanıyor. Bu anlamlı günde kadına yönelik şiddetle gündeme getirilerek kadın-erkek eşitliğine dikkat çekiliyor. Bu anlamlı gün vesilesi ile Çanakkale Kent Konseyi tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlik programı gerçekleştirildi. Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından Cumhuriyet Meydanında düzenlenen program ile hem kadınlar günü kutlandı hem de kadına yönelik şiddete dikkat çekildi.
Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından gerçekleştirilen programa Kent Konseyi Başkanı Halit Kubilay Fırat, Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, siyasi parti temsilcileri, STK Temsilcileri, kadın Komisyonları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan programda katılımcılar Atatürk büstüne çelenk bıraktı. Çelenklerin konulmasının ardından günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Çanakkale Kent Konseyi Kadın Komisyonu Başkanı Didem Gürdoğan “8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların hayatın her alanında hak ettikleri yeri kazanmak için yıllardır süren çabalarını andığımız özel bir gün. Bununla beraber dünya genelinde kadınlar hala eşit işe eşit ücret almazken, eğitimde eşit fırsatlara sahip değilken, sağlık hizmetlerine erişimde zorluk yaşarken, şiddet ve ayrımcılığa karşı daha fazla korunma gibi temel haklar konusunda ciddi engellerle karşı karşıyayken 8 Mart'ları yalnızca kutlama, anma günleri olarak göremeyiz. 8 Mart'lar aynı zamanda çözülmesi gereken pek çok sorunun hatırlatıldığı, tartışmaya açıldığı, çözüm yollarının arandığı günlerdir. Çünkü kadınların, yaşamın her alanında kendine güvenebileceği, eşit fırsatlar bulabileceği bir dünya yaratmak için hepimizin sorumluluğu var. Bu sebeple Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak bu yılki temayı yaşam hakkı ve yasal haklar diye belirledik.” Dedi.
Kadınlar hala ayrımcılıkla karşı karşıya
Çanakkale Kent Konseyi Kadın Komisyonu Başkanı Didem Gürdoğan konuşmasının devamında “ Bir yerde kadınlar sayıca eksikse, düşük temsil oranıyla mevcutsa Kadınlar neden burada yok? diye sormalıyız. Kadınlar neden yok? Çünkü kadınlar günümüz dünyasında bile varlıklarını çetin koşullar içerisinde sürdürüyor, ağır sorumluluklar üstleniyor. Kadınların yaşaması, yaşatması, temsil edilmeleri için toplumsal cinsiyet bakış açısı toplumun her alanına yayılmalı, konunun daha iyi anlaşılması için kapsayıcı, ilham verici ve yenilikçi çalışmalar her kesimden insana, özellikle de kadınlara ulaştırılmalıdır. Kadınlar kapsayıcı, katılımcı, yenilikçi bakış açısından ilham alan kadınlarda, aidiyet, alaka ve güçlenme duygusu çok daha güçlü şekilde ortaya çıkacaktır. Kadınlar hala ayrımcılıklarla, kötü uygulamalarla karşı karşıya. Kadına yönelik ayrımcılığın en ölümcül biçimi olan kadının yaşam hakkının ihlali, içinde bulunduğumuz toplumsal örgütlenme modelinin en acımasız dışavurumlarından biri haline gelmiştir” dedi.
Cinayetlerin sebebi yasal hakların uygulanmaması
Kadın cinayetlerinin en büyük sorununun yasal hakların uygulanmamasından kaynaklandığını dile getiren Didem Gürdoğan “ Türkiye de 2024 ve 2025 yılı içerisinde Kadın cinayetlerinde çok ciddi bir artış görülmektedir. Tabloya baktığımızda 443 kadın cinayetiyle, 311 şüpheli kadın ölümünün yaşandığına tanık olmaktayız. Kadın cinayetlerinin en büyük sebeplerinden biri yasal hakların uygulanmasındaki eksiklik. Bugün, tüm ölen kız kardeşlerimizin tanıklığını sunarken bile boğazımızda bir yumru hissediyoruz. Bir insanın, bir kadının bir çocuğun bir yaşlının yaşamış olduğu herhangi bir ölüm sebebi; deprem, tıbbi sağlık hizmetlerine ulaşamama, keyfi güvenlik içermeyen ruhsal çürümüşlük, hepsi kaynağını cezasızlık politikalarından almaktadır. Sınırsız sebepler karşısında bizler örgütlü ve birlikte yan yana hareket eden kadınlar olarak ölümcül ayrımcılığı hiçbir zaman unutmayacağız ve mücadelemizi, hak arayışımızı tüm 8 Martlarda olduğu gibi bugün de yarım da sürdüreceğiz” dedi.
Şiddet ve cinayet artarken hukuki kazanımlara yönelik tehditler devam ediyor
Çanakkale Barosu Kadın Komisyonu Başkanı Av. Yeşim Şimşek ise yaptığı açıklamada kadınların hukuki haklarına değinerek “ Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak, kadınların haklarını savunmaya, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmeye ve adaletin sesi olmaya devam ediyoruz. Çanakkale, direnişin, mücadelenin ve dayanışmanın kenti. Tarih boyunca kadınlar bu topraklarda, tarlada, fabrikada, evde, sokakta, mahkemede, hayatın her alanında hakları için mücadele etti. Ve bugün de ediyor. Ne yazık ki ülkemizde ve dünyada kadınlar hala eşitsizlikle, şiddetle, güvencesiz çalışma koşullarıyla, yoksullukla ve adaletsizlikle karşı karşıya. Kadın cinayetleri, şiddet ve taciz vakaları her geçen gün artarken, hukuki kazanımlara yönelik tehditler devam ediyor. Bizler ise kadınların yaşam haklarını savunmaktan, şiddete karşı hukuki mücadeleyi büyütmekten ve adaletin takipçisi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz! Çanakkale’den bir kez daha sesleniyoruz: 6284 sayılı yasa kadınların güvencesidir! Kadın haklarına yönelik her türlü gerilemeye karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Şiddetsiz, eşit ve özgür bir hayat mümkün. Kadınların sesi susturulamaz, hakları gasp edilemez! Bu mücadele, yalnızca kadınların değil, adaleti savunan herkesin mücadelesidir. Çanakkale Barosu olarak, kadın haklarının teminat altına alındığı, adaletin herkes için işlediği bir gelecek için buradayız, buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz” dedi.
