Aralık ayında belirlenen asgari ücret rakamlarının ardından, Ocak ayı yıllık enflasyonun belirlenmesinin ardından memur ve memur emeklisine verilen zamlar da tepki topladı. Yurt genelinde yaşanan tepkiler giderek büyürken, asgari ücretlilerle beraber enflasyonun da altında verilen zamlar ile toplum adeta yoksulluğa sürükleniyor. Hükümete yönelik çığ gibi büyüyen tepkilere Kamu-Sen Çanakkale İl temsilciliği de katılarak yapılan basın açıklamasında memur ve memur emeklileri haklarını talep etti.
Kamu-Sen Çanakkale İl Temsilciliği önünde düzenlenen basın açıklamasını üyeler yoğun katılım gösterirken basın açıklamasını yapan İl Temsilcisi İlker Kur, verilen zamlara tepki gösterdi. Konuşmasında geçtiğimiz yıl rakamları ile bu sene verilen rakamları karşılaştıran Kurt “Hepimizin bildiği gibi 2024 enflasyonu %44, 38 oldu, bu ise son 6 aylık dönemde memur ve emeklilerin maaşlarının %5,75 eridiğinin resmi kanıtıdır. Geçtiğimiz yıl kira %58,5; gıda %43,6; okul %91,6; sağlık %47,6; haberleşme %34; giyim %32,8 zamlandı. 2025 yılı için de enflasyonun en düşük %21 tahmin edildiği bizzat Merkez Bankası tarafından açıklandı. Durum böyleyken bile; yeniden değerleme oranı da %43,93 olarak belirlendi. Özetle; Motorlu taşıtlar vergisi gibi vergilere ve cezalar bu rakama göre artırıldı. Yani kamu, kendi alacaklarına %44 zam yaptı. Memur ve emekliye geldiğinde ise %6+%5 yeter dedi. Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu. Alırken bol kepçe kullananlar, verirken kaşığı bile çok gördü. Alırken bonkör, verirken cimri oldular” dedi.
Hangi oranda alıyorsanız o oranda verin
Kamu vergilerine yapılan zamlar ve memura verilen maaş zammı arasındaki uçuruma da dikkat çeken Kamu-Sen İl Temsilcisi İlker Kurt, yaşanacak adaletsizliğin giderilmesi için eşit oranda zam yapılması gerektiğini vurgulayarak “ Bütün harcamalar %40'ların üzerinde artmışken maaşlara kümülatif %11,3 zam yapmayı yeterli gördüler. Biz diyoruz ki; nimette külfette adalet olsun. Maaş zamları piyasa gerçekleri ile örtüşsün. Pasta büyüyorsa payımız da büyüsün. Memurun emeklinin yüzü gülsün. Ekonomideki olumsuzlukları memura, emekliye mal ederseniz, toplumu enflasyon canavarına kurban verirsiniz. Çalışanları sürekli fakirleşen millet, gelişemez, ilerleyemez. Enflasyon farkı sıfır zam demektir; o da sonradan verilen bir telafidir. Bu maaş politikasıyla kamu; memur ve emekliye karşı sürekli borçlanmaktadır. Lütfen; Elma ile armudu toplayıp enflasyon farkı ile cüzi bir artış yapıp bunu da memura emekliye zam diye anlatmayın. Milletten hangi oranda alıyorsanız, çalışanınıza emeklinize de o oranda zam verin” dedi.
Enflasyon buysa zam nerde?
İlker Kurt açıklamasının devamında “İçinde Adalet olmayan maaş sisteminin refah getirmesi mümkün değildir. Memuru, emeklisi mutlu olmayan ülkenin mutlu olması mümkün değildir. Refah payı olmayan maaş artışına zam denmez. Bu yapılan ön ödemeli enflasyon tazminatıdır. Özetle %6+5 zam izaha muhtaçtır. Bu, açıkça maaşlar 6,5 puan eriyecek demektir. Bu, açıkça ben sizi enflasyona ezdireceğim demektir. Biz ne bu ay verilecek olan %11,54 'ü ne de 2025 yılının tamamı için öngörülen kümülatif %11,3'ü zam olarak kabul etmiyoruz. Enflasyon buysa o zaman zam nerede? Yok eğer bu zamsa o zaman enflasyon nerede? Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun emeklinin rızkından kesip kapatmayın. Zaten alım gücü sürekli düşerken, daha fazla fedakarlık beklemeyin. Memurun emeklinin gelirinin artmadığı ortamda Bir de ödediği vergi sürekli artıyor. Bu da yaşam maliyetlerinin maaşlardan fazla artması sonucunda katlanamaz neticeler doğuruyor” dedi.
Emekli ve memurlar gözden mi çıkarıldı?
Kamu-Sen Çanakkale İl Temsilcisi İlker Kurt, açıklamasının sonunda ise "Memur, emekli hakkı olmayanı istemiyor. Başkasının kaynağını bize aktarın demiyor. Milli gelire yaptığı katkının, alın terinin, emeğinin hakkını istiyor. Kıymetli basın mensupları, Hepimiz milletimiz ve devletimiz için her türlü fedakarlığı yaparız. Ancak bu fedakarlık adil ve eşit dağıtıldığında anlam kazanır. Fedakarlık yapanların üstüne basarak yükselenlerin olduğu yerde refahı da kimlerin alacağı bellidir. Öngörülebilir ekonomi anlayışı ile çıkılan yolda memur ve emekliye eksi %6,5 zam mı reva görmek memurun ve emeklinin gözden çıkarıldığının ifadesi midir? Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz.
Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisinin adil bir biçimde düzenlenmesini herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz. Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi %15'te sabitlensin diyoruz. Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün evi şenlensin istiyoruz. Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600'e yükseltileceği sözü, unutulmasın diyoruz. Maliye yetkililerinin, kamu çalışanlarını her sıkıntılı durumda baş vurulacak ekonomik kaynak olarak görmekten vazgeçmesini bekliyoruz. Maaş sorununa kökten çözüm üretecek politikalar belirlensin diyoruz. Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz” iadelerini kullandı.