Sanatçı Yener Pınarbaş’ın doğa ve teknolojiyi bir araya getiren bu yenilikçi yöntemi, güneş ışığını sanatsal bir araç olarak kullanarak iki büstün görsel oluşumunu sağladı. Sanat projesi kapsamında Helen ve Paris’i temsil eden iki büst, güneş ışığının yönlendirilmesiyle transfer baskı tekniği kullanılarak oluşturuldu. Troya Müzesi’nin terasında gerçekleştirilen çalışmalar, antik Troya’nın efsanevi kahramanlarını sanatsal bir ifade ile yeniden canlandırdı. Yöntemin hem doğadan ilham alması hem de bilimsel bir yaklaşımla uygulanması, projeyi izleyen sanatseverlerden tam not aldı.
Çanakkale Bienali’nde Sanatseverlerle Buluşma
Projenin tamamlanma süreci, 9. Uluslararası Çanakkale Bienali kapsamında 6 Kasım Çarşamba günü gerçekleştirildi. Troya Müzesi’nin terasında düzenlenen etkinlikte sanatseverler, eserin oluşturulma aşamalarını yakından gözlemleme fırsatı buldu. Yener Pınarbaş, güneş enerjisini yaratıcı bir sanatsal ifade aracı olarak kullanmanın heyecan verici olduğunu ifade etti. Projenin tamamlanmasının ardından, Helen ve Paris büstleri Troya Müzesi’nin özel bir alanında sergilenmeye başladı.
Güneşin Sanattaki Yolculuğu
Proje, sanatseverler için doğanın en temel gücü olan güneş ışığını sanata dönüştürmenin farklı bir yolu olarak hafızalarda yer etti. Troya Müzesi’nde sergilenmeye başlanan bu yenilikçi eserler, tarih, doğa ve sanatın harmanlandığı eşsiz bir örnek olarak dikkat çekiyor. Sanatçı Yener Pınarbaş’ın projesi, bölgenin tarihi dokusuna yeni bir perspektif kazandırırken, Çanakkale’nin sanat dünyasında da önemli bir yer edinmesine katkı sağladı.