Başhekim Akdur, konuşmasının devamında Tıp Fakültesi Hastanesinde sayılı merkezlerde gerçekleştirilebilen uygulamalar hakkında da bilgi verdi. Akdur, “Hastanemizde Kardiyoloji birimimizce “ameliyatsız kapak değişimi”, “elektrofizyoloji laboratuvarı” (aritmi tedavisi ablasyon-dondurma yöntemi ile), koroner anjiografi (7 gün 24 saat) hizmeti sunulmaktadır. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalınca Türkiye’de birkaç merkezde uygulanan “yapay-biyonik kulak takılması” ameliyatları yapılmaya başlandı. Kalp ve Damar Cerrahisi bölümünce “açık kalp ameliyatları, kapak ameliyatları, aort ameliyatları vs.” rutin olarak yapılmaktadır. Yine aynı birimizce kalp ve akciğer yetmezliği hastalarının tedavisinde kullanılan gelişmiş bir yöntem olan ECMO (yapay akciğer) uygulaması yapılmaya başlandı. Girişimsel Radyoloji ünitesinde damar stent uygulamaları (cerrahi ihtiyacı olmadan) yapılmaktadır. Kanser hastalarının tanı ve takiplerinde kullanılan gelişmiş bir görüntüleme yöntemi olan PET görüntüleme ünitesi Terzioğlu yerleşkesinde bulunan “Nükleer Tıp” birimimizde hizmet vermektedir” dedi.İnşaatı devam eden yeni hastane binasının çalışmaları hakkında da bilgiler veren Akdur, “Çevre düzenlemesi ve kalan birimlerin tamamlanması için ihale gerçekleştirilmiş dosya değerlendirme süreci devam etmektedir. Yeni hastane binamız 55.000 m2 kapalı alanda 9 kat, 100 poliklinik, 330 yatak, 70 yoğun bakım yatağı, 13 seminer salonu, 250 kişilik konferans salonu, 13 ameliyathane gibi fiziki özellikleri barındırmaktadır” diye konuştu.
Rektör Acer:“ Hastanenin ve tıp fakültesinin yeniden yapılandığını, yeniden ayaklar üstünde ve gerçek gündemiyle çalışmaya başladığını söyleyebilirim”
ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi şüphesiz ki üniversite dışından vatandaşlarımızın, ülkemizin insanlarının, Çanakkale’ye gelenlerin ama özellikle de Çanakkale’de yaşayanların daha fazla ilgilenmek zorunda oldukları bir konu ifadelerini kullanan Rektör Acer ise:” Şunu söylemek isterim hastanenin ve tıp fakültesinin yeniden yapılandığını, yeniden ayaklar üstünde ve gerçek gündemiyle çalışmaya başladığını söyleyebilirim” dedi.
Başhekim ve yardımcı hocalarımız 15 Temmuzdan sonra ciddi anlamda gayret gösteriyorlar ifadelerini kullanan Rektör Acer:“ Gerçekleştirilen ilerlemeler var. Tıp Fakültesi tabi ki hastanenin merkezinde yer alıyor. Oradaki hocalarımız ve asistanlarımız hastanede hizmet veriyorlar. Bu anlamda şu kadarını söyleyeyim. Tıp fakültesinde hocaların azaldığına dair bir algı var. Şüphesiz ki ciddi sayılabilecek bir azalma mevcut. Şu ana kadar tıp fakültesinde çalışan öğretim elemanlarından 25 tanesinin üniversitemizle ilişiği tamamen kesildi, ihraç oldu. Ama bu rakam bununla sınırlı değil. Henüz resmiyet kazanmamış olsa da Daha ihraç olması düşünebilecek öğretim elemanları var. Tabi ilk bakışta bu yüksek sayıların hastanenin işleyişinde, tıp fakültesinin eğitim-öğretim kalitesinde ciddi bir zarara yol açacağı düşünülebilir. Ama enteresan bir şekilde bu ihraçların üniversitemizin tıp fakültesinin işleyişinde bir geriye doğru gidişe yol açmadığını belki de pozitif bir katkı sağladığını enteresan bir şekilde söylemek mümkün. Belki de çalışan arkadaşlarımız daha rahat bir çalışma ortamı sağlamaya başladıkları için böyle oldu. İhraç olanlar, gidenler, istifa etmek durumunda kalanlar 15 Temmuzdan önce onların yerine biz hiçbir partizan ve siyasi referans gütmeden güvendiğimiz insanların referans gütmeden, güvendiğimiz insanların referanslarını esas alarak alanında çalışkan, gayretli olduğuna inandığımız zaman aldığımız ve almaya devam edeceğimiz önemli sayıda hocamız da var. Bizim buradaki referansımız nedir? Ne bir tek görüş ne de tek bir çete. Burada çok sayıda değişik değişik değer verdiğimiz kişilerin kurumların referans olduğu ya da bizim doğrudan tanıdığımız güvenilir, düzgün çalışma sisteminden emin olduğumuz kişileri tıp fakültesine kazandırıyoruz. Tıp fakültesinin her şeye yeniden başladığını söyleyebiliriz. Öncesini de dikkate alırsak mesela tıp fakültesine kazandırdığımız bir profesör, beş doçent, 24 yardımcı doçent almışız. Yani toplamda öğretim üyesi olarak 30 öğretim üyesi kazandırmışız. Doğru sonuçta belki ihraç olanları sayısı 30 rakamının üzerinde olacak. Biz bu süreci hızlı bir şekilde devam ettiriyoruz. YÖK’ten istediğimiz dokuz öğretim üyesi kadrosunun tamamı bir hafta sonra gelecek. Dokuz kişi daha kazandırmış olacağız. Ama bir tarafta da henüz göreve başlamamış, işlemleri devam eden hocalarımız da var. Dolayısıyla tıp fakültesi işleyişinde, hoca sayısında bir sıkıntı olmadığı gibi hoca kalitesinde ciddi bir yükselme olacağına yürekten inanıyoruz. Şunu da ekleyeyim ki, hastanelerde, büyük şehirlerde İstanbul’dan Ankara’dan buraya gelmek isteyen yardımcı doçent düzeyinin üzerinde yani tıp mesleğinde hocalığında belli bir tecrübe ve pozisyon kazanmış hocaların da buraya gelmek istediğini yoğun bir şekilde gelmek istediğini ilk defa görüyorum ben. Bu değişen sistemle birlikte İstanbul’dan, Ankara’dan profesyonel hocalardan buraya gelmek isteyenler var. Onlarla da görüşüyoruz. Yani bir tıp fakültesine doçent ve profesör düzeyinde gelme talebi, Çanakkale gibi çok büyük olmayan bir şehre gelme talebi çok önemli bir talep. Tıp hocaları genelde bu özellikte olursa büyük şehirlerde çalışmayı tercih ederler. Bu anlamda çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Hastanemiz çok büyük bir hastane inşaatı devam ediyor. Bununla ilgili çok ciddi bir kaynak gerekti göreve geldiğimden beri. Hastanenin ilk ihalesinde yaklaşık bitirme bedeli 48 milyon 658 bin TL olarak ihale edilmiş, iş artışlarıyla birlikte 52 milyon 747 bin TL’YE hastanenin inşaatı tamamlandı. Bu ihalenin içerisinde çevre düzeni de var. Daha önce bu unsurlar olmamıştı. 52 milyon TL’nin yaklaşık 20 milyon TL’sini de geçen yıl ödenek olarak almak durumunda kaldık hastaneyi bitirebilmek için. Tamamlandı. Şimdi yaklaşık 20 milyon TL’lik çevre düzenlemesi ihalesini yaptık. Ancak henüz dosyaları inceleniyor, sonuçlanmadı. Sonbahara kadar bitirilecek ve hastanenin tüm çevre düzeni tamamlanmış oldu. Hastanemiz bu yılın sonbaharında çalışmaya başlayacak. Böylelikle üniversite hastanesi 55 bin metrekare kapalı alana sahip olacak. Çanakkale’de tek sayılabilecek bir sağlık kurumu haline gelecek. Bizim avantajlarımız şüphesiz ki çok sayıda değişik, Çanakkale’de bulunmasından hepimizin mutluluk duyacağı, güven duyacağı ana bilim dallarının açılmış olması, kanser tedavisinden çocuk cerrahisine kadar değişik branşlardan hocaları bulmak mümkün. Böyle nezih bir ortamın oluşması için de biz elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Kepez’deki hastane taşınacak
Kepez’de bulunan ÇOMÜ Araştırma Hastanesi’nin akıbeti de belli oldu. Başhekim Akdur konuyla ilgili olarak:“ ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanelerinin tüm branşlarının Yeni hizmet binamızda olmasını arzu ediyoruz. Kepez’deki hizmet birimlerimizde tamamen yeni binamıza taşınacak. Çünkü altyapı olarak da yeni hizmet binamız tüm ihtiyaçlarımızı karşılayacak. Kepez’deki binamızın akıbetinin ne olacağına da Üniversitemiz yönetimi ile birlikte bir takım üniversiteler orada bırakılacak mı? Bunlara bakacağız” şeklinde konuştu. ÇOMÜ Rektörü Prof.Dr. Yücel Acer ise; Kepez’deki birimlerin tamamen taşınacağını yerine ise Diş Hekimliği Fakültesi’nin getirileceğini açıkladı.Rektör Acer:“ Kepez’deki Araştırma Hastanemizin hiçbir birimi orada kalmayacak. Orasını Diş Hekimliği Fakültesi haline dönüştüreceğiz. Oradaki Diş Hastanesi ile birlikte fakülte olarak bu yıl değil bir sonraki Eylül ayında yeni öğrenciler alarak hizmete sokacağız. Bu süreç içerisinde orada yapılacak tadilatlarla Diş Hekimliğine uygun hale getireceğiz” dedi.
Haber: Fehmi Şenyiğit
Editör: Ersan Küçükkuru