Kursiyerleri yerlerinde ziyaret ederek yaptıkları işleri inceleyen Çan Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu, Çan halısının aslında Orta Asya kültüründen günümüze kadar uzanan, sonrasında da Selçuklular, Osmanlıyla günümüze kadar taşınmış yerli ve milli kültür olduğunu kaydetti. Başkan Kuzu, “Çan özeline baktığımızda da 1900’lü yılların başında Çan halısı ve kilimi bu bölgede tanınan ve bilinen bir figürdü. Sonrasında sanayileşmenin etkisiyle bu anlamda da bir azalma oldu. Çan belediyesi olarak yerli ve milli olan Çan halısı ve kilimini tekrar canlandırmak için halı tezgahımızı kurduk. Burada 20 kadar halı tezgahı mevcut. Tabi ki sadece burada şöyle bakmamak lazım; tezgah ve iplik olarak değil de bu halı figürlerinde de ciddi fügdürler de duygular ve anlamlar var canlı. Bayanlarımız da bunları ilmek ilmek işlemekte. Bizim asıl amacımız Çan belediyesi olarak çan halısını tekrar eski günlerine kavuşturmak ve bölgede bilinirliğini arttırmak. İnşallah bunu bayanlarımızla birlikte çalışarak başaracağız. Çünkü Çanda eski yıllarda haftanın belli gününde halı pazarı kuruluyordu inşallah o günlere tekrar geleceğiz” dedi.

Halk Eğitim merkezi tarafından açılan halı dokumacılığı kurs öğretmeni Nurcan Tekin ise, “Kursumuzu açalı birkaç yıl oldu. Amacımız eskiden unutulmuş artık dokunmayan çan halılarını tekrar gündeme getirmek. Öğrencilerim bu konuda çök özveriyle çalışıyorlar. Halı dokumacılığını yeni nesillere aktarmak ve tekrar halı dokumacılığını sevdirmek de hedeflerimizden birisi. En önemlisi de el dokumasını da unutturmamak” diye konuştu.

Trabzon’dan Çan ilçesine gelen kursiyerlerden Ülker Tosun ise duygularını şöyle ifade etti; “Küçük yaşlardan ilkokul çağlarından beri gelen meraktı halı dokumacılığı. İlkokulda öğretmenlerimiz sosyal kitaplarda gösteriyordu. Sonra küçücük kitaplarda başladı. Daha sonra kaldı. Tabi ki Çan’dan biriyle evlendim ve ilçeye yerleştim. Arkadaş vesilesiyle halk eğitim merkezin açtığı halı kursunu öğrendim ve başladım. İlk etapta tabi ki tereddüt ettim. Başarabilmeyim falan diye ama her geçen gün sevdim. Şu an bu mesleğe aşık oldum diyebilirim. Başladığımdan bu yana beş halı dokudum. Halıcılık tarihçesi çok önemli. Benim asıl amacım tarihi yaşatmak. Şu an hayatımın büyük bölümünü halıcılık aldı. Eve giderken de evde de hayal kuruyorum. Çiçekleri gördüğümde o çiçekleri halılara nasıl yansıtırız, nasıl dokuruz bunları düşünüyorum. Bizler burada çok mutluyuz. Hem öğreniyor hem güzel zaman geçiriyoruz.”

Kursiyer Leyla Sağın da, “Benim halı ve kilime ilgim olduğu için ilk etapta hobi olarak başladım ve öğrendim. Bu gün artık kilim dokuyorum. İlk kilimi kızım ardından oğlum için dokudum. Çok zevkli ve eğlenceli” diye konuştu.

Haber: Ercan ÖZÇETİN
Editör: Ersan Küçükkuru