"LİFLER, VİTAMİNLER VE MİNERALLER AÇISINDAN FAKİRDİRLER"
Rafine karbonhidratların yüksek oranda işlenmiş olduğunu ifade eden Taşdelen, "Lifler, vitaminler ve mineraller açısından fakirdirler. Rafine karbonhidratlar lifi içermediğinden, vücudunuz onları çok hızlı bir şekilde sindirir ve kan şekerinizde hızlı yükselmelere neden olabilir. Bu da şekerin hücrelerinize taşınmasından sorumlu bir hormon olan insülin düzeylerinde artışa yol açar. Yüksek kan şekerine yanıt olarak bir kerede çok fazla insülin salındığında, kanınızdaki şeker hızla uzaklaşır, bu da hipoglisemi olarak bilinen bir durum olan kan şekeri seviyelerinde ani bir düşüşe neden olabilir.Düşük kan şekeri seviyeleri, vücudunuzun daha fazla yiyeceğe ihtiyaç duyduğunun sinyalini verir; bu sık sık aç hissetmenizin bir başka nedenidir. Rafine karbonhidratlara örnek olarak; makarna (özellikle beyaz makarna), beyaz pirinç, pirinç atıştırmalıkları, kraker, kekler, kurabiye, simit, kek, beyaz ekmek, tatlılar, hamburger, gofretler verilebilir" şeklinde konuştu.
"YAĞ TÜKETİMİ, TOKLUĞU ARTIRAN ÇEŞİTLİ HORMONLARIN SALINMASINA YOL AÇABİLİR"
Yağın, tok tutmada önemli bir rol oynadığını söyleyen Taşdelen, "Yeterince yağ tüketimnin tok tutmasıi, yavaş gastrointestinal geçiş süresinden kaynaklanmaktadır, yani sindirmeniz daha uzun sürer ve besinler midenizde uzun süre kalır. Ek olarak, yağ tüketimi, tokluğu artıran çeşitli hormonların salınmasına yol açabilir. Bu nedenlerden dolayı, diyetiniz yağ oranı düşükse sık sık açlık hissedebilirsiniz. Yağ tüketimini arttırmak için orta zincirli trigliseritler (MCT'ler) ve omega-3 yağ asitleri gibi sağlığa faydalı olan yağ çeşitlerini seçmeniz tavsiye edilir. Doymuş yağlardan ve trans yağlardan ise uzak durmanız tavsiye edilir. Ancak yine de günlük ihtiyacınız olan kadar yağ tüketmeli, fazlasından veya ihtiyacınızın altında tüketiminden kaçınmalısınız. MCT'nin en zengin besin kaynağı hindistancevizi yağıdır, omega-3 yağ asitleri ise somon, ton balığı ve sardalye gibi yağlı balıklarda bulunur. Omega-3'leri ceviz ve keten tohumu gibi bitki bazlı gıdalardan da alabilirsiniz. Besin açısından zengin, yüksek yağlı yiyeceklerin diğer kaynakları arasında avokado, zeytinyağı, yumurta ve tam yağlı yoğurt bulunur" ifadelerini kullandı.
"SUSUZLUK HİSSİ, AÇLIK HİSSİ İLE KARIŞTIRILABİLİR"
Uygun hidrasyon, genel sağlığınız için inanılmaz derecede önemli olduğunu vurgulayan Taşdelen, "Su da oldukça tok tutar ve yemeklerden önce tüketildiğinde iştahı azaltma potansiyeline sahiptir.Susuzluk hissi, açlık hissi ile karıştırılabilir. Her zaman açsanız, sadece susamış olup olmadığınızı anlamak için bir veya iki bardak su içmek yardımcı olabilir. Çay, kahve gibi içecekleri çok içiyorum su ihtiyacımı karşılıyorum düşüncesi çok yanlış bir düşüncedir. Bunlar diüretik içecekler oldukları için vücudu daha çok susuz bırakacaklardır" dedi.
Bazı ilaçların yan etki olarak iştahı artırabildiğini belirten Taşdelen, "En yaygın iştah açıcı ilaçlar, klozapin ve olanzapin gibi antipsikotiklerin yanı sıra antidepresanlar, duygudurum düzenleyiciler, kortikosteroidler ve nöbet önleyici ilaçlardır. Ek olarak, insülin, insülin salgılatıcılar ve tiyazolidindionlar gibi bazı diyabet ilaçlarının açlığınızı ve iştahınızı arttırdığı bilinmektedir. Doğum kontrol haplarının iştah açıcı özelliklere sahip olduğuna dair bazı anekdot kanıtlar da vardır, ancak bu güçlü bilimsel araştırmalarla desteklenmemektedir" cümlelerini kurdu.
Seval KÜÇÜKKURU
Editör: Boğaz Gazetesi