Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde de uzun yıllar göre yapan, Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, ‘Yeni Deprem Gündemi ve Çanakkale’ başlığı altından iki adet harita görseline yer vererek açıklamalarda bulundu.

6 Şubat’ta Türkiye’yi derinden sarsan, 10 ilde yıkıcı etki yaratan ve 40 binden fazla insanımızın hayatını kaybettiği depremler, Türkiye’nin gündemine oturdu. Binlerce binanın yıkıldığı depremlerin ardından, fay hatları başta olmak üzere Türkiye genelinde yapıların durumu ve bundan sonrası için yapılması gerekenler masaya yatırılmaya devam ediyor.
Çanakkale’de yaşayan, kentteki üniversitede görev yapmış olan, Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş de MTA’nın Diri Fay Hattı Haritası Paftası üzerinden değerlendirmelerde bulundu. Haritada gri ile gösterilen alanların çoğunlukla deprem tehlikesinden etkilenebilirlikleri daha yüksek olan, genel olarak bugünkü ve eski akarsu kanal ve yataklarını alüvyal taşkın ya da taşkın-delta ovalarını, bataklıkları, yeni ve eski alüvyal taraçlar ile yeni ve eski birikinti konisi ya da yelpazelerini içeren jeomorfolojik birimlere karşılık geldiğini bildirildi. Bu jeomorfolojik birimlerin ince ya da kalın eski ve yeni zemin sıvılaşmasına eğilimli alüvyon çökeleklerden oluştuğunu ifade etti.

“Çanakkale’de yaşayan, Çanakkale’de yaşamayı ve Çanakkale halkını önemseyen ‘Coğrafya, Çevre, Yer ve Atmosfer Bilimleri’ çalışan bir bilim insanı olarak bunları yazmam gerekiyor” diyen Türkeş, birinci harita için, “Çanakkale merkezde Sarıçay alüvyal taşkın ovası, taşkın-delta ovası ve kıyı (dolgularda tehlike daha büyük) jeomorfolojik birimlerinin üstünde yapılaşmanın, eski ve yeni yerleşimlerin olduğu tüm alanla, 2000 öncesi yapılmış yapı stoğu, mühendislik projeleri olmayan, kötü inşa edilmiş ve denetimsiz yapılar, ‘imar barışı’ görmüş yapılar, kaçak kat çıkılmış, kolonları kesilmiş, bireysel yanlış tadilatlar görmüş yapılar ve benzeri pek çok olumsuz faktörün yanı sıra, zayıf ve sıvılaşmaya uygun zeminde olduğu için büyük bir depremde çok riskli olabilir!” ifadelerini kullandı.

İkinci haritaya ilişkin de “Dahası, Çanakkale'nin kuzey, kuzeybatı, güney ve doğusunda yıkıcı depremler üretebilecek diri faylar var” cümlesini kurdu.

Ersan KÜÇÜKKURU

Bir harita ve şunu diyen bir yazı 'vehiçbirjeolojikyeomorfolojk ile gösterilen alanlar, çoğunlukla (1) Birinci Harita: Kolay anlaşılabilecek bilimsel ayrıntıya girmeksizin: Haritadaki deprem tehlikesinden daha yüksek olan, genel olarak bugünkü (en 'kötü') (göreçe daha akarsu kanal yataklarını, alüvyal taşkın da taşkın delta alarını, bataklıkları, yeni ('kötü') (görece daha alüvyal taraçalar eski birikinti konisi ya da içeren birimlere karşılık gelmektedir. Bu jeomorfolojik birimler, ince yada (az ya.da çok taşlaşmış, görece sert-dayanıklı?) ve yeni (gevşek ve 'çürük' eğilimli örneğin Sarıçay taşkın ovası edeltası) alüvyon çökellerden oluşmuştur. BEMADMEK.AOAM GENEMDORLG EG DENİZ AEGEAN SEA MARMARADENZI MARMARA MTA Fay D” Haritası Çanakkale Paftası'ndan bu paylaşım için düzenleyen: Prof. Dr. Murat 26.02.2023 OLCEKIPOAIE' görseli olabilir
Bir harita ve yazı görseli olabilir
Editör: Boğaz Gazetesi