Asıl adı Karacabey olan Bayraklı Baba, Yıldırım Beyazıt döneminde Osmanlı ordusunda sancaktar olarak görev yapıyordu. Ankara Savaşındaki Timur yenilgisinden sonra Emir Süleyman saflarında yer aldı. 1410 yılındaki bir savaşta etrafı düşman askerlerince çevrilen Karacabey, taşıdığı sancağı düşman eline geçmemesi için parçalayarak yuttu. Yaralı olarak bulunduğunda, kendisine taşıdığı sancağın nerede olduğu sorulunca yuttuğunu belirtmesi üzerine bu durum inandırıcı bulunmadı. Yuttuğunu ispatlamak için palasıyla karnını yaran Karacabey, kanlı sancak parçalarını arkadaşlarına gösterdi. “Kıyamete kadar üzerimden bayrak eksik etmeyin” diye vasiyet ederek vefat eden Karacabey’in türbesi bugün yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Türbesi bayraklarla donatılan ve yapılan duaların büyük çoğunluğunun kabul olmasıyla nam salan Bayraklı Baba, özellikle sağlık problemleri olan vatandaşlar tarafından sık sık ziyaret ediliyor.

“1410 yılından beri bayrağımız üstünde dalgalanıyor”
Yaklaşık 35 yıldır, ailecek türbenin her türlü ihtiyacı ile gönüllü olarak ilgilenen Battal ailesinden Oya Battal, Bayraklı Baba türbesinin geçmişi hakkında bilgiler vererek, “Kendisi Osmanlı döneminde sancaktarmış. Ordu içinde tek bir bayrağımız varmış. Kendisine o teslim edilmiş. Hiçbir şekilde bayrağın düşmana verilmemesi kendisine söylenmiş. Bayrak dediğimiz de eski dönemdeki sancak. O da sancağı düşmana vermemek için komutanının dediğini yapıyor ve saklıyor. Düşman geliyor, pusu kuruyor ve sancağı almak istiyor. O da sancağı vermemek için bayrağı parçalayarak yutuyor. Bayrağın nerede olduğu sorulunca yuttuğunu söylüyor. İnanmıyorlar. Eski insanlar gururlu insanlardır. Kendisi ile dalga geçildiğini anladığı için ispatlamak amacıyla palasını çekiyor, karnını yarıyor ve bayrak kanlar içinde içinden çıkıyor. ‘Kıyamete kadar bayrak üzerimden eksik etmeyin’ diye vasiyette bulunmuş. 1410 yılından beri bayrağımız üstünde dalgalanıyor” şeklinde konuştu.
Editör: Boğaz Gazetesi