Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, özel bir televizyon kanalında katıldığı programda gündeme dair soruları cevapladı.
"Kamuda toplu sözleşmelerin özel sektöre de etkisi var"
Toplu sözleşmeler hakkında nihai kararın yakın olduğunu belirten Bilgin, "Şu anda kamuda 700 bini aşkın işçilerle ilgili toplu sözleşmemiz devam ediyor. Bir oransal artış yapacağız. Asgari ücretle olan işçilerin 12 bin veya 12 bin 500'e çekilmesi. Onların talep ettiği bir rakam var onların üzerinde. Toplu sözleşmeleri Kamu İşveren Sendikaları yapıyor. Ben orada devletin temsilcisiyim. Bugün veya yarın bir araya gelecekler. Biz nihai kararı sendikalarımızla oturup çıkartacağız. Kamuda çalışanlarımızın alacağı ücret seviyeleri fevkalade önemli. Kamu sektörü emekçileri özel sektöre de öncülük ediyorlar. Kamu çalışanları yani memurlar bundan olumsuz etkilenmiyor. Biz refah payıyla birlikte yüzde 30 kamu çalışanlarına zam yaptık. Şimdi Temmuz'da onların zamları var. Bunu yeniden refah payıyla birlikte ele alacağız. Memurların çalışmaları başka, sosyal şartları başka. Memurların günlük ücretlerine yansıyan çeşitli kalemler var" ifadelerini kullandı.
"EYT ile deprem bölgesinden müracaat edenlere öncelik veriyoruz"
Deprem bölgesinde EYT'lilerin maaşlarını aldığını belirten Bilgin, "EYT ile deprem bölgesinden müracaat edenlere öncelik veriyoruz demiştik. Onların tamamı maaşlarını almıştır. Deprem bölgesindekiler için gerekli uygulamalar yapıldı. EYT kapsamında müracaat edenlerin yaklaşık 1 milyonu maaşlarını almaya başladı. Alamayanların da hiçbir kaybı yok. Müracaat sırasına göre, hak etme günlerine göre; yani prim gün sayılarını doldurma günlerine göre her gün işlem yapılıyor. Ayrıca bu işlemlerin hızlandırılması için de, eskiden ayda yaklaşık 30 bin kişinin emeklilik işlemleri yapılıyordu. Biz bu rakamı 130 bine çıkardık. SGK personelimiz büyük bir hazırlık yaptı bu konuda. Aylıkları gecikenler ise endişe etmesinler çünkü zaten birikmiş olarak alacaklar" şeklinde konuştu.
1999 sonrasında işe girenler için bir mağduriyet olmadığını belirten Bilgin, "Orada bir hak kaybı yok 8 Eylül 1999 tarihinde kanun çıkıyor ve geriye doğru işliyor. Diğerleri zaten yeni kanuna göre girmişler işe. Onlar için bir mağduriyet yok. Bilinen bir kanunla, emekliliğin tarihi ve şartları belli olan bir kanunla işe başlıyorsunuz. Burada bir mağduriyet yok. EYT’lilerde ilk baktığımız nokta toplam sayı kaç kişi ve ortalama yaş kaç? Bizim bu reformu yaptığımız zamanda oradaki yaş ortalaması 49,9’du. Yani EYT’liler ortalama 50 yaşına geldiler. Çalışanlar için 50 yaş da genç tabii ki, çalışanlar 65 yaşına kadar çalışabilir. Ama 50 yaş 30’lu yaşlarda emekli olmanın emeklilik sistemine getirdiği yükü, aktüriyel dengeyi etkiyi ortadan kaldırabilecek bir şey. EYT reformundan önce normalde alt sınır olarak 2,3 çalışana bir emekli düşüyordu. Bu sayı EYT düzenlemesiyle 2’nin altına, 1,9’a düşecek. Burada emeklilik sisteminin sürdürülebilmesinde bir sorun ortaya çıkıyor. Bu sorun Türkiye’de istihdam yaratarak, genç işsizliği ve işsizlik oranlarını azaltarak aşılır" diye konuştu.
Taşeron işçiler sorunu meclisin açılması ile çözüleceğini aktaran Bilgin, "Her konuyu bir dosya olarak görüyoruz. Dosyalarımızı kapata kapata ilerliyoruz. Dosyalarımızın birisi de taşeron işçilerdi. Bu konu hakkında da çalışmamızı tamamladık ama deprem oldu, meclis çalışmalarına ara verdi. Dolayısıyla biz en son oturuma sadece geçici işçileri yetiştirebildik. Öbür dosya elimizde kaldı. Taşeron işçiler konusunu ben zaten birçok yerde konuşmuştum. Bu konu hakkında söz verdim. Önümüzde duruyor. Bunu meclis açılır açılmaz çözeceğiz" ifadelerini kullandı.
“Küçük işletmelerde belli bir ölçeğin altında olanların prim günü sayısını düşüreceğiz"
Küçük işletmelerde prim günlerinin düşeceğini söyleyen Bilgin, "Bizim tamamlayıp ama uygulamaya koyamadığımız bir çalışmamız da; malum bu işlemler meclis tarafından yürütülüyor. Meclis de ilk olarak depremden dolayı daha sonrasında da seçimlerden dolayı erken çalışmalarını durdurdu. Burada şu müjdeyi verelim; meclis açıldığı zaman çözülecek dosyalarımızdan birisi küçük işletmelerin yani esnafın küçük tüccarın prim günü sayılarının yüksekliği. Yani yanında 5 kişi çalıştığı bir berber gibi işletmeleri büyük bir işletmenin sahibiymiş gibi değerlendirmek yanlış. Biz bu küçük işletmelerde belli bir ölçeğin altında olanları, yanında 5 kişi veya daha az çalıştıranları ayrı bir kategoride ele alarak prim günü sayılarını emekçilerle aynı sayıya getirmeye yönelik çalışmamızı yaptık" şeklinde konuştu.
Tarım alanında sosyal sigortası olmayan kimseyi bırakmak istemediklerini belirten Bilgin, "Tarım ve Orman bakanımızla bir anlaşma yaparak, tarım alanında başta çobanlar olmak üzere onların sigortalanmasını sağladık. Bunu yaygınlaştıracağız, sosyal sigortası olmayan hiç kimseyi bırakmayacak bir çalışmamız var. buna çobanlarla başladık ve yaygınlaştıracağız" diye konuştu.
Editör: Boğaz Gazetesi