Yerel seçimler sonrası AK Partide kongre sürecine girildi. Hızla değişen İl Başkanları ve İlçe teşkilatları adeta yeniden yapılandırılırken, kongreleri de bir bir gerçekleştirildi. Çanakkale’de de gerçekleştirilen 8. Olağan İl Kongresi büyük bir coşku ile yapıldı. İÇDAŞ Kongre Merkezinde gerçekleştirilen AK Partinin 8. Olağan İl Kongresi Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Çanakkale eski Milletvekilleri Mehmet Daniş ve Müjdat Kuşku, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Ömer Faruk Göktürk, AK Parti İlçe ve Belde Belediye Başkanları, AK Parti ilçe ve Belde başkanları, AK Parti Eski İlçe ve Belediye Başkanları, il yönetim kurulu üyeleri, Kadın Kolları Başkanları, Gençlik Kolları Başkanları, davetliler ve partililer katıldı. Divan’ın seçilmesiyle başlayan kongrede Kuran’ı kerim tilaveti ile devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından siyasi konuşmalara geçildi.
“Birliği İdrak Ettiğimiz Gün Bileği Bükülmez Bir Teşkilat Oluruz”
İl Kongresinde İlk konuşmayı yapan İl Başkanı Ömer Faruk Göktürk oldu. İl Başkanı Göktürk Partisinin teşkilat gücüne değindiği konuşmasında “Bu onurlu göreve atandığım günden bu güne, İl Yönetimimizi çok titiz bir şekilde yeniledik. Önceki dönemlerde başarı ile görevlerini yapmış arkadaşlarımızın yanı sıra, muhtelif meslek gruplarına mensup yeni yüzler ve çalışmalarımızla bizlere heyecan ve dinamizm katacak genç ve hanım kardeşlerimizle il yönetimimizin gücüne güç kattık. Akabinde ekibimle birlikte çok hassas bir çalışma sonucunda İlçe teşkilatlarımızı, gücümüze güç katacak şekilde yeniledik. Geçtiğimiz günlerde ise Gençlik Kolları ve Kadın Kolları kademelerimizde teşkilatlarımızı tazeledik. Bütün bunları yaparken tek hedefimiz, Çanakkale’mize azami düzeyde faydalı olmaya çalışmak ve bu vesile ile 2028 genel seçim ve 2029 yerel seçimlerde genel başkanımızı, Cumhurbaşkanımızı ve partimizi en iyi şekilde temsil etmektir. Bu anlamda şimdi veya geçmişte herhangi birine kızmış, küsmüş, darılmış, unutulduğunu, ihmal edildiğini, haksızlığa uğradığını düşünen kim varsa ben ve ekibim onları dinlemeye, varsa bir hatamız düzeltmeye hazır olduğumuzu hepinizin huzurunda samimi bir şekilde ilan ediyorum. AK Parti hepimizin partisidir ve kimsenin tasarrufunda olan bir teşkilat değildir. AK Parti bütün Türkiye’yi kucaklamış bir partidir. Bunu tam anlamıyla idrak ettiğimiz gün, bileği bükülmez bir teşkilat sayılırız. İl Başkanlığı görevini devraldığımız günden bu yana, bizi ziyarete gelen her vatandaş aynı nezaketle karşılanmış. Memleket sevdalısı olarak bizimle yol yürümek isteyen herkese kapımız sonuna kadar açıktır” ifadelerini kullandı.
“Samimi, Mütevazı Ve Gayretli Olacağız”
İl Başkanı Ömer Faruk Göktürk, görev süresince vatandaşlara yaklaşımları hakkında da bilgiler vererek “Son çeyrek asırda AK Parti ve Cumhur ittifakı iktidarında Cumhurbaşkanı ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptıkları artık sadece bizlerin değil, tüm dünyanın malumudur. Yönetimimizle birlikte görev sürem boyunca herkese karşı her şeyden önce dürüst ve şeffaf olacağız, vatandaşlarımızla hemhal olarak sürekli temas halinde olacağız. Vatandaşın taleplerini dinlerken siyasi, şahsi veya ticari faaliyetimizin peşinde koşmayacağız. İş Dünyası ve sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya gelerek sorunlara milletvekillerimizle birlikte çözüm üreteceğiz. Bu süreçte saflarımızı sık tutacağız, fitne fesadın aramıza girmesine müsaade etmeyeceğiz. Her şeyden önemli, samimi, mütevazı ve bu yolda gayretli olacağız” ifadelerini kullandı.
“AK Parti Bizlere Birinci Sınıf Vatandaş Olduğumuzu Hissettirdi”
İl Başkanı Ömer Faruk Göktürk’ün ardından kürsüye çıkan AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider: “AK Parti bir dava hareketidir. Her ne kadar kurulduğu günden beri yirmi yılı aşkın bir süredir yapılan tüm serbest seçimlerde tek başına iktidara gelmişte olsa kitlelere hitap edilmiş olsada kuruluşundan beri bir dava hareketidir. Bu dava millete hizmet davasıdır. Bu dava doğruluk ve dürüstlük davasıdır. Memleketi aldığımız durum ortada. AK Parti’nin kuruluşundan önce seçim zamanı vaatte bulunanların, beş yıl için bulundukları vaatlerin toplamına baktığımda Çanakkale için son on gün içinde gerçekleştirmişiz. Bu gerçekleştirdiğimiz icraatların tanıtımını yapmaya bile gerek duymuyoruz. Artık o kadar alıştık ki. Hastane isteniliyorsa ikinci hastane, okullarımız depreme dayanıksızsa yıkıp yenilerinin yapılmasını, yollarımız yetmiyorsa yenilerinin yapılması, artık bunların tamamı rutin hale geldi. Ne biz anlatmak ihtiyacı duyuyoruz ne de millet anlama ihtiyacı duyuyor. Ancak bütün bu hizmetlerin ötesinde, AK Parti bizlere birinci sınıf vatandaş olduğumuzu hissettiren partidir. Ben ve benden önceki kuşaklar çok iyi bilir ki biz hangi okulları kazanmış olursak olalım, hangi makamlara gelmiş olursak olalım birilerinin yüzde 99 ile de oy alsanız yapacaklarınız sınırlı tehdidi altında yaşayan insanlardık. İşte AK Parti bugün gösterdi ki yaptığı icraatlarla, yaptığı düzenlemelerle bu memleketin en doğusundan en batısına, en fakirinden ve en zenginine kadar herkes devletin gönlünde eşittir. Hepimiz aynı derecede yurttaşız. Bugün Çanakkale kongresi yapıyoruz. Çanakkale bir olmasının ötesinde bir ruhtur. Bu birlik ve beraberlik ruhudur. Bu ruh dayanışma ve birlikte hareket edebilme ruhudur” dedi.
“İktidarımız 23 Yıllık Dönemde Çanakkale’ye 190 Milyar Liranın Üzerinde Bir Eser Ve Hizmet Kazandırdı”
AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin’ de yaptığı konuşmada AK partinin Türkiye’nin partisi olduğunun altını çizerek şunları söyledi. “AK Parti bir Türkiye partisidir. AK Parti Aziz milletimizin partisidir. AK Partimizin milletimiz kurmuştur. Genel başkanımızın o veciz ifadesi ile Bizler yalnızca tabelasını attık. AK Parti herhangi bir bölgenin herhangi bir zümrenin herhangi birisi senin herhangi bir inanç grubunun Partisi değildir. AK Parti 7 bölgesi ile 81 vilayeti ile Doğusu ile Batısı ile tüm Türkiye'yi kucaklayan Türkiye'nin bütün zenginliklerini barındıran bütün zenginliklerinden beslenen bir partidir. Geride bıraktığımız 23 yıllık iktidarımızda ülkemizi yönetimini devraldığımız noktadan bugün bambaşka bir noktaya çok ileri bir noktaya taşımış durumdayız. Ülkemizi demir ağlarla bölünmüş yollarla ördük ülkemizin dört bir yanına hastanelerde hava alanlarıyla köprülerle donattık. Şüphesiz ki yapmış olduğumuz Bu hizmetlerden Çanakkale bizde payına düşeni aldı. Geride bıraktığımız 23 yıllık dönemde Çanakkale bize 190 milyar liranın üzerinde bir eser ve hizmet kazandırdı. İnşallah bunları hep birlikte beraberce yapmaya yeni hizmetler öğrenmeye yeni eserler kazandırmaya Gözümüz canımız Çanakkale bize hizmet vermeye hep birlikte devam edeceğiz. İşte Çanakkale 1915 köprümüz 2023 metre açıklığıyla dünyanın birincisi bir köprü 334 metre yüksekliği ile dünyanın en büyük asma köprüsü hepimiz biliyoruz ki Bu proje yalnızca iki kıtayı birleştiren bir Köprü Projesi olmanın Çok Ötesinde bütüncül bir ulaşım ağı projesi İnşallah bütün ayaklarıyla hayata geçtiğinde Çanakkale Çanakkale yer aldığı bölgemiz kültürel açıdan Turizm açısından Sanayi açısından ticaret açısından çok daha güçlü çok daha güzel bir konuma gelmiş olacak beraberliğimizi daim eylesin. Çanakkale bütün ilçelerimiz için hep birlikte hizmet üretmeye devam edeceğiz. Kültürel açıdan Turizm açısından Sanayi açısından ticaret açısından çok daha güçlü çok daha güzel bir konuma gelmiş olacak. Allah birliğimizi beraberliğimizi daim eylesin. Çanakkale için bütün ilçelerimiz için hep birlikte hizmet üretmeye devam edeceğiz. Bu kongremiz vesilesiyle daha da güçlenen yenilenen tazelen enerjisi daha da yükselen teşkilatlarımız var. Önümüzdeki seçim Siz dönemi hep birlikte en iyi şekilde değerlendireceğiz.
Hedef %50’in Üzerinde Oy Almak
Şahin Konuşmasının devamında AK Partinin yapılacak il genel seçimde hedeflerinin %50 oy alınması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi olduğunu belirterek “Genel başkanımız az önce bir kez daha hedefimizi ifade etti. Hedefimizi ortaya koydu. Çanakkalemize ve bütün Türkiye'de AK Partimizi Cumhur İttifakımız %50 nin üzerine taşımaya hazır mıyız Çok daha güçlü bir temsil noktasına taşımaya Hazır mıyız? 2029 Çanakkale'de bütün ilçelerimizde bütün bölgelerimizde AK Parti belediyeciliği Cumhur ittifakı belediyelerini Allah’ın izle kazanacağız. Bugüne kadarki başarılarımız çok daha güzel başarıların hep birlikte gerçekleştireceğiz. Evet bu salona baktığımda Türkiye'nin mührünü geleceğe vurmaya kararlı gözler görüyorum. İnançlı Azimli kararlı yüzler görüyorum. Binlerce yıllık medeniyetten Sultan Alparslan'dan Sultan Fatih'ten izler görüyorum. Kimlerden var dendiğinde sağına soluna bakmadan ben varım diyen gençler görüyorum. Sahip olduğumuz inancımızdan kültürümüzden tarihimizden medeniyetimiz güçle ülkemize ve bütün insanlar hizmet etmeye devam edeceğiz. Çünkü biz muhafazakar Demokrat siyasi kimliğe sahip olan İnsanı merkeze alan hizmet odaklı Bir siyasi partiyiz ve sorumluluğumuz yalnızca kendi mahallelerimizde yalnızca kendi belleğimizde ilçelerimizde elimizle de sınırlayan değil Dünyanın çeşitli coğrafyalarında Bütün mazlumların umutlarını Bu Topraklarda yeşerteceğiz Çok iyi biliyoruz. Bunun için bu bilinçle bu şuurla çalışmamız gerekiyor .” dedi.
“Türkiye’yi Milletimizin Desteği İle Yeniden İnşa Ettik”
Kongrenin son konuşmasını Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yaptı. Tekin konuşmasında AK Parti İktidarı döneminde Türkiye’nin yokluklardan dünya ve Avrupa birinciliklerine giden hizmet ve çalışmalara imza attığını hatırlatarak “Ben bir kardeşiniz olarak AK Parti öncesi Türkiye nasıldı? Birkaç cümleyle onları size anlatmak istiyorum. Bir AK Parti öncesi Türkiye'de Şöyle zihninizin Hatıralarınızın tazelenmesi için bazı hususları anlatayım. Her gün bir terör olayıyla bir gazetecinin, bir sanatçının, bir siyasetçinin öldürüldüğü bir Türkiye'de yaşıyorduk. Ben Ankara'da öğrenciydim. Turgut Özal Allah rahmet eylesin. Cumhurbaşkanımızı kaybettik. Ardından Uğur Mumcu'yu kaybettik. Bunların hepsi bir kısa bir zaman içerisinde yaşadığımız şeyler. Askerlerimiz, generallerimizi kaybediyorduk. Artık bizim için bu tür terörize olaylar vakayı bir hal almıştı. Böyle bir Türkiye yaşıyordu. Ekonomimize baktığımızda ben bir akademisyen olarak utandım, şahit olduğum bir manzaradan dolayı size anlatayım. Iki bin ya da iki bin bir yılında bir Kuzey Afrika ülkesine gitmiştim. Bir akademisyen arkadaşım Türkiye'ye gelmiş. Türkiye'den giderken hatıra para götürmüş. Bu utandığım şey şuydu. Arkadaşımız bizim paramızın üzerindeki sıfırları sayıp dalga geçiyordu. Bunları çabuk unuttuk. Gecelik repo faizleri yüzde yedi bin beş yüzlerdeydi. Yine aynı dönemde Ülke bu durumda hükümet bunalımları yaşıyoruz. Hiç tartışma spekülasyona girmeden bir şey söyleyeyim. Bin dokuz yüz seksen dokuzda iki bin iki arasında kaç tane hükümetimiz oldu biliyor musunuz arkadaşlar? On üç yıl içinde on bir tane hükümet değiştirdik. Hükümetler, koalisyonlar pazarlıklar, tartışmalar, on iki Eylül öncesini hiç söylemiyorum. Sadece bin dokuz yüz seksen dokuz iki bin iki arasını söylüyorum. Bu ülkede Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kurulmuş bir hükümet, Anayasa Mahkemesi tarafından yok sayıldı. Bu ülkede kurulmuş olan bir koalisyonun bir partisinin milletvekilleri bir başka otorite tarafından istifa ettirilerek hükümetin düşürülmesi sağlandı. Biz böyle bir ülkeyi yaşıyorduk. Böyle bir ülkede ne ekonomimiz ne de güvenliğimiz ne can güvenliğimiz ve namus güvenliğiniz ne ifade hürriyetiniz ne de temel hak ve hürriyetleriniz güvence altında olamaz. Böyle bir Türkiye yaşadık biz. Eğitime yapılan yatırım bu ülkenin geleceğine yapılan yatırımdır. O bunu dedi. Ama onun demesi tek başına bir şey ifade etmiyor. Eğer siz ona destek olmasaydınız, siz onu seçmeseydiniz o da biz de bunları yapamazdık ve ülke bin dokuz yüz doksanlı yıllardaki yük kalırdı. Ben hepinize teşekkür ediyorum. Allah sizlerden razı olsun. Bizlere güven için bizlere destek olduğunuz için. Birçok ülkeye gidiyoruz. Her gittiğimiz ülkede de bize okullara götürüyorlar. Kendi okullarını gösteriyorlar. Dönüp geliyorum Türkiye'deki okullarımıza bakıyorum. İnanın En örnek gösterilecek ülkeden çok daha güzel okullarımız var. Bunu da ben de demiyorum. Bunu da yani Birleşmiş Milletler kendi raporunda söylüyor. Diyor ki neredeyse sınıflarının tamamında akıllı tahta bulunan dünyadaki tek ülke Türkiye diyor. Kim diyor bunu? Birleşmiş Milletler diyor. Bakın bütün bunları, bütün bunları hep beraber yaptık. Biz bir aile olarak yaptık. Biz birbirimizi destekleyen, birbirimizin arkasında duran bir kitle, bir davaya inanmış bir grup olarak yaptık. Ben o yüzden ben diyorum ki emeği geçen her kim varsa beldedeki temsilcimizden, mahalledeki temsilcimizden oy veren, oy isteyen, oy toplayan kadın kollarımızdan, gençlik kollarımıza kadar hepinize şükranlar sunuyorum. Allah hepinizden razı olsun. Sizlere çok teşekkür ediyorum.
“Eğitimde Hem Türkiye Genelinde Hem De Çanakkale’de Çok Önemli İşler Yaptık”
Bu çocuklarımız Çanakkale ruhunu, tarihini doğru öğrensinler istiyoruz dediler. Ben de bir kardeşiniz olarak bunu yapmaya çalışıyorum arkadaşlar. Ben de istiyorum ki Ben de istiyorum ki çocuklarımız tarihlerini doğru öğrensinler. Ben de istiyorum ki çocuklarımız atalarına, dedelerine sahip çıkan bir şuurla yetişsinler. Ben de istiyorum ki çocuklarımız bu ülkenin, bu milletin ürettiği medeniyet değerlerine sahip çıksınlar istiyorum. Ben de istiyorum ki çocuklarımız bu ülkede demokrasiye, hukuk devletine, temel hak ve hürriyetlerin üstünlüğüne inansın ve bunu korusun Ben istiyorum ki bu ülkenin çocukları Alevi, Sünni ayrımı yapmadan, Türk, Kürt, Çerkez ayrımı yapmadan birbirine kardeşçe sahip çıksın istiyorum. Ve şimdi eğitim öğretim süreciyle ilgili yapmaya çalıştığımız şey bu. Beni eleştiriyorlar. Ben de diyorum ki ya benim yapmaya çalıştığım bu. Bu ülkede kardeşliği tesis etmek, kardeşliği güçlü hale getirmek istiyorum. Bu ülkenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uluslararası alandaki egemenlik haklarını Korumak istiyorum. Bu ülkeden Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden dünyadan medet uman, yardım isteyen ülkelere buradan bir ümit ışığı istiyorum. Onların dertleriyle hemhal olan bir ülke olalım istiyorum. Bakın bu yıl eğitim öğretim yılı başlarken Çanakkale'den Gazze'ye milli birlik şuuruyla başlattık. Eleştiriyorlar beni. Çanakkale'yle Gazze'nin ne alakası var? O kadar çok alakası var ki arkadaşlar. Çanakkale Yaptığımız Çanakkale ruhuyla dünyaya örnek olarak gösterdiğimiz şey, dünyanın birçok ülkesinde zalimlere karşı Bağımsızlık mücadelesinin, özgürlük mücadelesinin örneği olarak gösteriliyor. Ve biz istiyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti geleneğimizde olduğu gibi dünyanın neresinde olursa olsun zulme maruz bırakılan bir mazlumun yanında olan bir ülke olalım istiyoruz. Ve ben bunu yaparken de diyorum ki ben bunu Anadolu insanı Anadolu irfanı bana bunu öğrettiği için ben de o milletin olduğu için bunu yapmak istiyorum diyorum. Ve bu düşüncelerle hareket eden bir kardeşinizim. Erzurumlu bir işçi çocuğuyum sonuçta. Ve şu salondaki insanların Türkiye'de gençlikle ilgili çocuklarımızla ilgili hayalleri neyse benim hayalim de o. Siz neyi istiyorsanız ben de aynı şeyi istiyorum ve bunları yapmaya çalışıyorum. Yaptım. Farklı olarak yaptığım şey şu, eleştirildiğim nokta. Diyorlar ki gidin bir ülkenin modelini alın gelin Türkiye'ye uygulayın. Ben de diyorum ki ben Türk insanına, Türk milletine güveniyorum. Ben Türkiye'deki öğretmenlere güveniyorum. Türkiye'deki akademisyenlere güveniyorum. Ve diyorum ki biz eğitimde de her alanda kendi modelimizi üretebilecek bir ülkeyiz. Üretebilecek bir millet istiyoruz. Başka da bir şey demiyorum. Onlar da diyorlar ki Türkiye modeli olmaz. Ne modeli olur? Güney Kore modeli olabilir. Finlandiya modeli olabilir. Singapur modeli olabilir. Ben diyorum ki Türk milleti, Türkiye'deki birlikte yaşadığımız insanlar, Anadolu irfanı onlardan daha mı aşağıdaki onların modellerimizi dayatmaya çalışıyorsunuz? Ve benim yaklaşımım bu sevgili yoldaşlarımız, arkadaşlarımız, yol arkadaşlarımız ben bu bilinçle, bu şuurla hareket eden bir kardeşinizim. Ve arzu ediyorum ki bu ülkeyi bir arada tutan, bizi millet yapan değerler, çocuklarımızın sahip olmasını istediğimiz değerler okullarımızda çocuklarımıza kazandıralım. Ha bunu yaparken, şunu yapmıyoruz. Bunu yapan Çocuklarımızı pozitif bilimlerden uzak tutalım demiyoruz. Bakın onun da göstergeleri var. Daha aralık ayının başında uluslararası bir derecelendirme mekanizması var. OECD bünyesinde kurulan sınavlar var. Bu sınavları ülkelerdeki eğitimin kalitesi ölçülüyor. Tabii bu kongrelere gelirken bizim bir de taahhüdümüz olması lazım. Ben şimdi Türkiye'yle ilgili rakamları verdim size ama Çanakkale'yle ilgili de şunu söyleyeyim. 2002 yılında Çanakkale'de yaklaşık 3.000 derslik var. 3.000 sınıf var, Çanakkale genelinde. Şu an yaklaşık 4.500 sınıf var. Bunların hepsi yani yaklaşık % 50 oranında derslik sayısını arttırmışız. Yaklaşık olarak 3.000 civarında öğretmenimiz varken şu anda 8.000’in üzerinde öğretmenimiz var.” dedi.
Konuşmaların ardından Türkiye’nin en genç belediye başkanı Zeynep Çelik, AK Parti’ye katıldı. Yenicenin Kalkım Beldesi’nin bağımsız Belediye Başkanı Çelik’i Ak partili Yapan Rozeti Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Taktı. Rozet takma töreninin ardından AK Parti Çanakkale 8. Olağan İl Kongresi Devam etti.