Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’yla görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, verimli bir görüşme yaptıklarını belirterek, "Türk dış politikası Kıbrıs Adası’na yönelik iki önemli alanda faaliyetlerini yürütmekte. İkisi de adadaki Kıbrıs Türkleri’nin refahı ve güvenliği odaklı politikalardır. Birincisi Kıbrıs Türkleri’nin uluslararası toplumdaki statüsü ne olacak? İkincisi Türkiye olarak Kıbrıs Türkleri’nin refahını, huzurunu, güvenliğini sağlamak için daha ileri hangi adımları atabiliriz, o açıdan bakıyoruz. Temel amaç Rum kesiminin hak ve menfaatlerini öne çıkartırken Kıbrıs Türkleri’nin hak ve menfaatlerini oldukça geride bırakan, mümkünse yok sayan bir yaklaşım olmuştur. Bununla birlikte Türkiye’nin desteğiyle Kıbrıs Türkleri her zaman için uluslararası topluma yapıcı bir politika ile yaklaşmıştır. Kıbrıs Türk Devleti, Ada’da Kıbrıs Türkleri’nin haklarını savunan, müdafaa eden bir yapıdır. Bizim tanıdığımız meşru bir yapıdır. Kıbrıs Türk Devleti’nin uluslararası toplumda da tanınması için Türkiye Cumhuriyeti olarak elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz. Ada’daki siyasal çözümsüzlükten bağımsız olarak biz üzerimize düşen vazifeyi yapmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu ise, Ankara’da bulunmaktan mutluluk duyduğunu kaydederek, "Kıbrıs sorununun tarifi, Rum tarafının ’Kıbrıs Cumhuriyeti’ diye muamele görmesidir. Bu sorunu oluşturan yapı da BMGK’nın 5 daimi üyesi. ’Yeni bir sayfa açılmadan müzakerelere devam edelim’. Bu politika Kıbrıs Türklerine bir 60 yıl daha kaybettirir. Ada’nın Türk kimliğinin sonlanmasına kadar bir süreç meydana gelir. Buna sonuna kadar karşıyız. Yeni sayfa açtıysak, yeni sayfanın gereğini yerine getirmek gerekiyor” diye konuştu.
Bakan Fidan, ortak açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının kullanılması konusundaki soruya Fidan, “Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarından istifade etmek için Ada’daki nihai çözümü beklemek açıkçası bence hem bölge için hem de dünya için iyi bir durum değil. Esas itibarıyla KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar geçen temmuz ayında bu konuyla ilgili oldukça yapıcı bir yaklaşımda bulundu. Çözümden bağımsız daha yapıcı yaklaşımlar getirme metoduyla, ‘Tamam bizim aramızdaki çözümsüzlük burada duruyor. Ama belli konular var ki iki toplum da bundan istifade edebilir’ dedi. Bunların başında hidrokarbon kaynakları geliyor. Daha sonra elektrik entegrasyonu, yenilenebilir enerji, su, düzensiz göç, mayınların temizlenmesi gibi konular var. Aslında bunlar hayatın gündelik akışında halkın büyük şekilde istifade edeceği, çözüm bekleyen konular. Fakat Rum tarafı bir türlü bu konuda iş birliğine yanaşmadı. Bizim görüşümüz de Türkiye olarak KKTC ile aynı paralellikte. Siyasal çözümün beklenmesine gerek kalmaksızın her iki tarafın da eşit şekilde istifade edeceği enerji potansiyelinin kullanımı mümkündür” yanıtını verdi.
Ankara’daki terör saldırısı girişimine ilişkin soru üzerine Fidan, “Terörle mücadelede Türkiye’nin tavrının ne kadar net olduğu bilinen bir husustur. Bu son olaydan sonra da istihbarat ve güvenlik güçlerimizin yaptığı çalışmalar neticesinde 2 teröristin Suriye’den geldikleri, burada eğitim gördükleri açıklığa kavuşmuştur. Bu vesileyle Irak ve Suriye’de PKK/YPG’ye ait olan bütün altyapı, üstyapı tesisleri, enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, silahlı kuvvetlerimizin, istihbarat unsurlarımızın topyekün meşru hedefidir. Üçüncü tarafların PKK/YPG’li tesislerden ve şahıslardan uzak durmasını tavsiye ediyorum. Silahlı kuvvetlerimizin bu terör saldırısına cevabı son derece net olacak. Böyle bir eylemi gerçekleştirdiklerine bir kez daha pişman olacaklar” diye konuştu.
Editör: Boğaz Gazetesi