Tarihin en kanlı savaşlarından biri olan Çanakkale Savaşları kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 8 ay boyunca Mehmetçikle birlikte düşmanla savaştı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün cephede düşmanla savaştığı sırada aynı zamanda da 2 bine yakın emir yazdı. Savaşın seyrinde önemli yer tutan emirlerin 800’ü tanesi ise ilk kez ortaya çıkarıldı Yaklaşık 2 bine yakın emri kitap haline gelmesini sağlayan ÇOMÜ Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Barış Borlat, “Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri alandaki en önemli cephelerinden bir tanesi Çanakkale Cephesiydi. Şüphesiz ki Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı başlarken Anafartalar Kahramanı olmasına giden yolda Çanakkale’deki askeri başarıları önemli bir yere sahipti. Kendisi Sofya Ataşemiliterliği görevindeyken, 1. Dünya savaşı esnasında Osmanlı Devleti’nden görev istemiş ve bu amaçla 19’uncu Tümen yani Osmanlı Devleti’nin Çanakkale Cephesi için hazırlamış olduğu ihtiyat kuvvetinin başında atanmıştı. Kendisi bu amaçla önce Tekirdağ’a gelmiş ve buradaki Yarçeşme barakalarındaki kuruluşun ardından Tümeniyle birlikte Çanakkale Cephesi’ne geçmişti. İşte aslında biz böylece Mustafa Kemal’in Çanakkale Cephesinde 25 Şubat tarihinde başlayan askeri sürecinin de gündeme gelmiş olduğunu göreceğiz. Bu tarihten itibaren kendisi önce 25 Nisan tarihinde Kara Savaşları’nın başlamasıyla birlikte bölgedeki askeri faaliyetleri ardından 8 Ağustos tarihindeki Anafartalar Grup Komutanlığına atanmasıyla birlikte gerçekleştirdiği faaliyetlerle birlikte aslında Çanakkale Cephesinde yaklaşık 8 ayı bulan bir dönem içerisinde görev icra etmişti. Biz hazırlamış olduğumuz bu eserde Çanakkale Cephesinde Atatürk’ün yazmış olduğu tüm emirleri, mektupları, basındaki çıkan haberler içerisindeki yazışmalarının önemli olan, özellikle değerlerini toplamaya çalıştık. Ve bu sayede aslında bugüne kadar tamamlanmayan, eksik kalan ve Anafartalar Kahramanı olmasının altındaki yatan emirlerin, askeri yazışmaları da neredeyse 800 sayfayı geçen toplamda 2 bine yakın emri de bir araya getirmiş olduk. Bu emirler aslında bakıldığında beraberinde şunu gördük, nasıl ki bugüne kadar söylediğimiz Atatürk’ün askeri başarısı ya da başka bir ifadeyle askeri dehasının ne anlama geldiğini aslında satır aralarında, emirlerin içerisinde de görmeye başladık. Kendisinin taktik seviyedeki verdiği emirler, stratejik olarak yazmış olduğu raporlar ve aynı zamanda askerin moral ve motivasyonunu yükseltmesi. Cephedeki kararlılığı, muharebenin gidişatına seyrine okumuş olduğu, yapmış olduğu analizler aslında bu emirlerle ilk defa gün yüzün çıkacak. Eser içerisinde bulunan, toplamda 2 bine yakın emir içerisinden 800’e yakını ilk defa okuyucuyla buluşacak. Biz bunları askeri arşivden, kurumumuzun kendi arşivinden, Alan Başkanlığı bünyesindeki arşivden ve birçok özel koleksiyondan faydalanmak suretiyle okurlara gün yüzüne çıkartmak amacıyla ulaştırmış olacağız. Böylece Cumhuriyet’in 100. yıl anısına Çanakkale Cephesinde başlayan Anafartalar Kahramanı Kurtuluş Savaşında ön plana çıkmasında öne çıkmasını sağlayan süreci de bir nebze de olsa üniversitemiz adına, yapmış olduğumuz çalışma içerisindeki bilim ekibi ile kazandırmaya çalışacağız” dedi.
"KENDİSİ ÖNEMLİ BİR MUHARİP ASKER VE KOMUTAN"
Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Cephesine ilk geldiği tarihin 23 Şubat’ta Alayla birlikte olduğunu belirten Borlat, “25 Şubat tarihinde tamamlanmıştı. 25 Şubat tarihinde başlayan bir yazışmalar süreci aslında burada başlıyor. Yazışmaların bittiği tarih ise 10 Aralık’tır, 10 Aralık 1915 tarihinde sona eriyor. Bu arada geçen zaman zarfı içerisinde yani yaklaşık 8-9 aylık bir süreç esnasında biz yazışmaları göreceğiz. Şunu söyleyebiliriz, Atatürk’ün Çanakkale cephesinde bir şarapnelle göğsüne isabet etmiş, saati parçalanmış, hayatı kurtulmuştu. Bu aslında cephenin en ön hattındaki bir muharebede birlik komutanlığının seyrini bize gösteriyor. Evet, kendisi önemli bir muharip asker ve komutan. Ama bir o kadar da masa başında emirleri yazması gerektiğini göreceksiniz, yani bir komutanlık vasfının muharebenin ön hattın cephede hayatını feda eden bir durum sergilerken bir yandan da neredeyse 1800-1900’e yakın emir yazıyorsunuz siz, süre 8 ay içerisinde. Biz eser bittiğinde 800 sayfayı geçen bir eser ortaya çıkıyor, yani Mustafa Kemal Çanakkale Cephesinde muharebe hattında savaş yaparken, saatinin parçalanacak kadar muharebe hattına girerken, bir yandan da 800-900 sayfalık bir metinler bütünü ortaya koyuyor aslında. Ulaşabildiğimiz büyük emirlerin çoğunluğu bize aslında şunu gösteriyor. İşin bir yanıyla askeri stratejik, taktik seviyesindeki operasyonel kısmı görüyorsunuz. Bir yandan da oturup bu emirleri yazan onun planlamasını yapan, alt komutanlık seviyesindeki sevk ve idariyi yapan hazırlayan bir komutan figürü ortaya çıkardığını görüyorsunuz ki, bu da ortaya aslında Atatürk’ün hep bahsettiğimiz çok yönlü olma halinin de önemli bir örneği olduğunu söyleyebiliriz bu haline bakıldığında” ifadelerini kullandı.
Gülçin AKIN
Editör: Boğaz Gazetesi