Sıcağa karşı en etkili yöntemin vücudun terlemesi olduğunu belirten Dr. Özgür Mete, "Nemli deriden su buharlaşırken cilt soğumaya başlar. Bu şekilde damarlarda dolaşan sıvı miktarının azalması böbreklerden geçen kan hacminin azalmasına yol açar. Bu da yeterli sıvı alınmadığı takdirde böbrek ve böbreküstü bezlerden salgılanan maddelerle damarların büzülmesine ve ani tansiyon yükselmesi ile kalp yetersizliği belirtilerinin artmasına yol açar. Terlemenin fazla olduğu sıcak havalarda hipertansiyonu ve kalp yetersizliği bulunan, idrar söktürücü ilaç kullanan hastaların yeterli miktarda sıvı almaları gerekmektedir. Aksi takdirde böbrek fonksiyonlarında bozulma ve ani tansiyon düşmeleri olabilir. Bu ilaçları kullananlarda fazla sıvı kaybı sonucunda sodyum ve potasyum eksikliği oluşur. Buda kalpte ritim bozukluğu, şuur da bozulmalar yapabilir" diye konuştu.
Daha önceden kalp damar hastalığı olan hastaların mümkün olduğu kadar serin yerlerde kalmaları, göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi şikâyetleri başlarsa zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini anlatan Mete, "Kalp ve damar hastalarının sıcak yaz aylarını daha sağlıklı geçirmeleri için özellikle güneşin dik olduğu saatlerde direkt güneşin altında dolaşmayıp bu saatlerde serin ve gölgelik yerlerde bulunmalı. Ağır güç gerektiren spor türlerinden uzak durulmalıdır. Sabah erken saatlerde veya akşam serinliğinde 30 dakika yüzülebilir. Ağır, yağlı yemeklerden kaçınıp az ve sık aralıklarla sebze ağırlıklı beslenilmelidir. Günlük sıvı ihtiyacı olan 2-2,5 litre sıvı tüketimine özen gösterilmelidir. Deniz ve havuza sabah ve akşam saatlerinde aç karnına girilmelidir. Yemekten sonra hemen denize girilmemelidir" şeklinde konuştu.
Editör: Boğaz Gazetesi