"Artık hakikaten benim için zulüm oluyor"
Apartman sakinlerinden yüzde 50 engeli bulunan 69 yaşındaki Halil Vehbi Akar, "Ben 1 buçuk sene evvel Almanya'dan Türkiye'ye geldim ve şuanda Türkiye'de yaşamaktayım. Fakat kiracısı bulunduğum evin asansörü 5 haftadır beni çok mağdur ediyor. Ben kendim bir kalp hastası olarak, bir astım hastası olarak ve bir şeker hastası olarak çok mağdur durumda kalıyorum. Bir türlü bir yerlere ulaşamadım. Ev sahibime telefon ediyorum, ev sahibim kendisi uğraşıyor. O da yöneticiye yetişemiyormuş. Ben her zaman açtığımda maalesef hiç bir zaman telefonlara da çıkmıyor. Ben bilmiyorum yani bu şartlar altında burada oturmam imkansız olacaktır. Mecbur kalmadıkça aşağıya inemiyorum. Çünkü 5'inci katta oturuyorum asansörüm çalışmıyor. Astım hastasıyım 5 katlı bir bina 5'inci katta oturuyorum. Burayı da tutuşumun sebebi asansörü olduğu için kaloriferi olduğu için. Mecbur kalmadıkça dışarı çıkmıyorum. Doktor ihtiyacım olsa dahi mecbur kalmadıktan sonra aşağıya inemiyorum. Haftada bir sefer mecbur kalmadıkça çıkabiliyorum o kadar mecburiyet karşısında. Ben çıkıp dolaşmak istiyorum emekli bir insanım. Yok, yok yani . Bir şey yapamıyorum maalesef. Aynı zamanda ben engelli bir vatandaşım. Yüzde 50 engelim var. Fakat yurt dışından yani bu engel kağıdım. Astım hastalığım var. Şeker hastalığım var. 9 tane stent var. Artık hakikaten benim için zulüm oluyor" şeklinde konuştu.
"Kapalı cezaevi gibiyim yani burada"
Diğer bir apartman sakini 62 yaşındaki Nurten Akar, "Ben burayı kaloriferi ve asansörü var diye kiraladım. Şimdi asansörde sorunlar çıktı. Ben kalp hastasıyım, stent takıldı. Astım hastasıyım, rahatsızım. Nefes alamıyorum, yorgunluğa gelemiyorum. Elimde Almanya'nın vermiş olduğu rapor var, belgeler var. Benim yanımda bir kişinin devamlı durması gerekiyor öyle bir raporum var benim elimde. Ama o kadar mağdurum ki ben geçen Cuma'dan bu geçtiğimiz Cuma'ya bir hafta dışarı çıkamadım. Kapalı cezaevi gibiyim yani burada. Ona ulaşmaya çalışıyoruz olmuyor, buna ulaşmaya çalışıyoruz olmuyor. Benim çocuklarım zaten yurt dışında hiç kimsem de yok. Bazen ağır şeyler de alınması icap ediyor, çıkartamıyorum. Hele ben bir seferinde merdivenlerden çıktıktan sonra kapının dibinde devamlı bir hokkamız var. Hokkaya yığıldım ve eşim korktu benim rengimden korktu. Çünkü kalbim çarpmaya başladığı zaman benim fazla yorulmamam lazım fazla iş yapmamam lazım her şeyimi ağır ağır yapıyorum" dedi.
"Evde mahsur kaldık"
Sol tarafı felçli 66 yaşındaki Nezahet Sayılgan ise "Beyin ameliyatı oldum ben ve sol tarafım tamamen felçli. Kimsenin yardımı olmadan ben kapının önüne çıkamam ben asla. En azından asansör varken pastane önüne çıkıp bir çay içebiliyorduk. O da yok evde mahsur kalık" dedi.
"7 kişi borcunu ödemediği için biz bu işkenceyi çekiyoruz"
5 haftadır asansörlerinin kapalı olduğunu belirten apartman sakinlerinden Eda Coşkun Çatalbaş, "Ancak apartmandaki yaşlı nüfusu çok yüksek olduğu için ciddi sıkıntılar var. Hastaneye gidemeyenler var aramızda, muayenelerini yaptıramayanlar var. Felçli hastamız var. Görme engelli hastamız var ve 41 mülkiyetli apartman sadece 7 kişi borcunu ödemediği için biz bu işkenceyi yaşıyoruz. Alacaklı firma 89'a 1 kanun gereği yani apartmanda toplanan paralara el koyduğu halde bizi yıldırmak için apartmanın asansörünü kapatmış durumda. Dolayısıyla biz bu mağduriyetimizin giderilmesi için bu asansörü kapatan firmadan, avukatından gerekiyorsa şikayetçi olacağız. Elimizden geleni yapacağız biz apartman olarak. Çünkü bu apartmanda 5 haftadır evine su alamayacak durumda yaşıyorlar. Mağduriyet giderilsin istiyoruz. Elinden bir şey gelecek varsa herkesin yardımını bekliyoruz. Çünkü burada hayat durmuş durumda. 3 bloktan oluşuyor. 3 blokta 30 tane hane var. 11 dükkan var ve bu 41 kişinin içinde sadece 7 kişi borcunu ödemediği için biz bunu yaşıyoruz. Toplam borç ortalama 20 bin lirayken ödenmediği için faizlere kaldığı için bir sanırım 40-50 bin kadar olmuş borç. Yandaki duvarları da ödememişler yine ödemeyenler, yana yapılan istinat duvarlarını. Onlarla beraber toplam 2. İcra Müdürlüğünden gelen dosyamızla beraber toplamda 60 bin lira kadar borcu söz konusu apartmanın. Biz zaten apartman içinde imza toplamaya başladık. Gidip karşı taraftan şikayetçi olacağız. 89'a 1 uyguladığı halde apartmanın asansörünü kapattığı için. Elimizden gelecek başka yöntemler varsa hesaplarımıza el koyulduğu için avukat da tutamıyoruz bu ara. Apartman hesabında para olmadığı için. Bir icra avukatıyla konuşup bir anlaşma sağlayıp içtihat hukukundan yararlanıp çünkü daha mütamim düz olarak sayılan bir apartman asansörünün yani apartmanın ayrılmaz parçası olarak sayılan bir asansörü kapatmak mahkeme tarafından çok kez iptal edilmiş. Bizde bu kanundan yararlanmak için başvuruda bulunacağız savcılığa. Ama süreç uzun olduğu için bize bu uzun süreçte mağduriyetimizi gidermek için bir çözüm gerekiyor. Bu da inisiyatif ve anlayışla olabilecek bir şey. Yani karşı tarafın buna anlayış göstermesi lazım. Çünkü 7 kişi yüzünden mağdur ettiği insanların tamamı mahsur kalmış durumda apartmanda. O yüzden biz karşı taraftan kesinlikle çok hızlı bir çözüm ve anlayış bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Mağdur kaldık"
77 yaşındaki Sevim Aksoy ise "Herkes verdi parasını, bizler de verdik. Vermeye 6-7 kişi onların yüzünden asansörü kapattılar. Eşim ameliyatlı yürüyemiyor. Zor indiriyorlar, çıkarıyorlar. Ben omurilikten ameliyat oldum. 3-4 aydır yatıyorum. Her şey yasak bana. Mağdur kaldık. Doktorlar yürü diyor, inip yürüyemiyorum" diye konuştu.
"İcra işlemlerini yürütmekten başka çaremiz kalmamıştı"
Asansör firmasının avukatı Necdet Başaran yazılı olarak açıklama yaparak müvekkilinin de mağdur olduğunu söyledi. Yapılan yazılı açıklamada, "Müvekkilimiz asansör firması ile Lale Apt. Yönetimi, (apartman genel kurulunun kararına dayanarak) bundan üç buçuk yıl önce apartmanın üç adet asansörünün yenilenmesi için bir yazılı sözleşme yapmışlar. Müvekkil firma, yüklendiği işi zamanında, sözleşmeye ve teknik koşullarına uygun olarak yerine getirip asansörlerin kurulumunu yaparak işi teslim etmiş. İş bedelinin ödenmesi aşamasında apartmanda yönetim değişikliği olmuş. Şu an halen görevde olan yeni yönetici sanıyorum eski yönetim ile olan ihtilafından dolayı iş bedelini ödemeye yanaşmamış. Firma bize yazılı sözleşme ve tüm evraklarını vererek sorunun hukuki çözümünü talep etti. Aslında yasal görevimiz olmadığı halde yönetici ile telefon irtibatı kurarak hukuki yollara başvurmaya gerek bırakılmaksızın ödemenin yapılmasını istedik. Sonuç alamayınca mecburen icra takibi açtık. Ne yazık ki şikayet edilmek, basına verilmek gibi dolaylı tehditler almaya devam ediyoruz. Bir kısım daire sahipleri 'yönetimin bu işin bedellerini çok önceden topladığını fakat neden halen ödeme yapmadığını anlayamadıklarını, yönetici ile diyalog kuramadıklarını' beyan ediyorlar. Biz apartmanın iç işleyişini ve sorunları bilemeyiz. Görevimizi iyi niyetle ve yasalara uygun olarak yapmak durumundayız ve yapıyoruz. Amacımız kimseyi mağdur etmek değildir. Mağdur olan bizim müvekkillerimizdir. Umarım ödemeyi yaparak sorunun çözümünü sağlarlar" ifadelerine yer verildi.
Editör: Boğaz Gazetesi