"Verilen sözleri yerine getireceğiz"
6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaraları sarmak için çalışmaların devam ettiğini aktaran Bakan Özhaseki, "Önümüzdeki günlerde bizi bekleyen çok önemli sorunlar var. Özellikle de 'asrın afeti' olarak nitelendirilse de şahsi kanaatim Anadolu'da kurduğumuz bin yıllık medeniyetimizin karşılaştığı en büyük felaketle karşı karşıya kaldık. 11 ilimizi, 100'e yakın ilçemizi, bine yakın köyümüzü doğrudan etkiledi. 14 milyondan fazla insanımız etkilendi bundan ve 50 binden fazla canımızı da kaybettik. Maddi hasarı hiç sormayın, epeyce bir yük bizi bekliyor. Bu arada 680 bine yakın konut inşaatını yapmak durumundayız. 170 bin civarında da tek katlı depo, iş yeri, köy evi gibi yerleri de yapmak durumundayız. Toplamda 850 bin bağımsız birimi hükümet olarak yapmak durumundayız. Cumhurbaşkanımız o bölgelerde depremden hemen sonra vaziyet alıp bütün yaraları sarmak için gayret ettiği gibi, ekibiyle birlikte daha sonra da bu zararları tazmin için sözler verdi. Bunları biz emir telakki ediyoruz, programımızı ona göre yapıyoruz ve çalışmalara başladık. Benden önceki bakan arkadaşım, gerekse kabinede bulunan bütün arkadaşlarımız bu konuda üstlerine düşeni hakkıyla yaptılar. Şimdi görev sırası bizde. Bu aldığımız bayrağı daha ileriye taşıyacağız, verilen sözleri yerine getireceğiz. İnşallah rabbim bizleri mahcup etmez" ifadelerini kullandı.
"1999 depreminden sonra yönetmeliklerin değişmesi ülkede birçok konutun yıkılmamasını sağladı"
İstanbul başta olmak üzere birçok ilin daha sağlıklı hale getirilmesi için çalışmalar yapılacağını sözlerine ekleyen Bakan Özhaseki, "Bir taraftan geçmişte kalan depremin yaralarını sarmak için gayret ederken, bir taraftan da önümüzdeki günlerde oluşabilecek olan her türlü afetlerde ülkemizi korumak için gayret edeceğiz. Şunu herkesin bilmesi lazım; Türkiye cennet gibi bir ülke. En büyük dezavantajı da depremsellik. Deprem ülkesiyiz, bunu kabul edelim. Son 100 yıl içinde bu memlekette olan 6 ve üzeri büyüklüğündeki depremin sayısı 60 civarında. Ölen insanlarımız 150 bin civarında. Maddi hasar yüz milyarlarca rakamlarla ifade edilebilir. Böyle olunca bizim deprem gelmeden hazırlığımızı yapmamız icap eder. Özellikle 1999 depreminden sonra yönetmeliklerin değişmesi ülkede zaten birçok konutun yıkılmamasını sağladı. Bu depremle birlikte yeni yönetmelikler ve kanunlar yapmamız icap ediyor. Özellikle başta İstanbul olmak üzere birçok kentimizi deprem gelmeden daha sağlıklı, daha güvenli hale getirmek için gayretimiz olacak" diye konuştu.
Editör: Ersan Küçükkuru