Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Alfatlı, "Halen Türkiye, 1982 darbe anayasasıyla idare ediliyor. Dolayısıyla yeni bir anayasa için her kes çalışmasını ortaya koymalıdır. Herkes anayasanın değişmesi gerektiğini düşünüyor. Mutabık olduğumuz konuları orta koyalım. Geri kalanı da referanduma götürelim. Yani vatandaş ne diyorsa o olsun. Ama buna da yanaşılmadı. Bence Türkiye’nin ayıbıdır. 41 sene geçmesine rağmen Gazi Meclisi yapamıyorsa, siyaset üretiyorum diyenlerin de mazeretleri kalmamıştır. Bundan sonraki süreç, gerçekten demokratik, insan haklarına saygılı, çevreye saygılı bir ortam oluşacaktır. Yeni kurumlarıyla her şeyi kapsayacak ilk kez sivil bir anayasa Türkiye’nin ihtiyacı var" dedi.
Yerel seçim çalışmalarına başladıklarını ekleyen Alfatlı, "Yerel yönetimlerde de mutlak suretle eğer sistem işbirliklerine açıksa, bununda kanuni düzenlemelerinin yapılması gerekiyor. 2019 seçimlerinde BBP, bölücü terör örgütünün hassasiyetinden dolayı, Doğu ve Güney Doğu’da aday çıkartmadı. Bunu da ilkesel bir duruş olarak ortaya koyduk. Bunun dışında da bıçak sırtı olan yerlerde de Cumhur İttifakının adayı kaybedecekse, biz aday çıkartmadık. Bin 450 seçim bölgesinin 350’sinde aday gösterdik. Bu seçimler içinde çalışmalarımıza başladık. Mart 2024 seçimlerinde Türkiye’de inanılmaz değişikliklerin yaşanacağını görüyoruz. Belediye başkanlıklarının da değişeceğini düşünüyoruz. İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının cumhurbaşkanı yardımcılığı için miting miting gezmelerinin vatandaşın göz önünde bulunduracaktır. Bir çok siyasi kurultaylar yapılacak. Bizde Eylül Ekim ayında yapacağımızı düşünüyoruz. Ancak herkesin gözü kulağı, CHP’dedir. 2024 seçimlerini çok sürpriz sonuçlar doğuracağını görüyoruz. Biz kendi adımız ve kendi amblemimizle hazırlanıyoruz. Toplum net şeyler istiyor. Karışık şeyler söylediğiniz zaman karşılık bulmuyor. Gerçekten yerel yönetimlerin özüne uygun, hizmet edenin seçileceği, siyasetin biraz daha oradan sıyrılacağı anlayışa Türkiye’nin ihtiyacımız var. Yerel yöneticiler, hizmet ihtiyaçlı, vatandaşın sıkıntılarını giderecek projeleri ortaya koymaları gerekiyor. Genel siyasetin çok ciddi baskısının fayda getirmediğini görüyoruz. İstanbul ve Ankara’da bunu gördük. O belediye başkanları ısrarla başka kulvarda yer almak istiyor" şeklinde konuştu.
Bursa'nın desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Alfatlı, "Bursa’nın gerçekten sanayileşmiş, dünya şehri olduğunu görüyoruz. Bursa’nın iktidardan ve hükümetten çok daha fazla destek alması gerekiyor. Özellikle ulaşım sorunun, çarpık kentleşme ve yapılaşmanın, çevre ve hava kirliliğinin iktidar ve hükümet olmadan yerel kaynaklarla bunun çözümlenmesi çok zor. Bunun dışında da, Bursa’daki bütün siyasetçilerin, bir araya gelme kültürlerine örnek olmaları gerekiyor. Bunun için önce Bursa, sonra Türkiye, sonra partim demeleri gerekiyor" dedi.
Editör: Ersan Küçükkuru