Yenice Meyve Ticaret Limited Şirketi tarafından Lapseki ilçesinde Şahinli yolu üzeri 5’nci kilometresinde 30 bin metrekarelik alanda 2 bin 550 metrekare kapalı, 7 bin 500 metrekare betonlaması yapılmış 3 bin ton depolama kapasitesine sahip ve 13 milyon TL maliyetle tamamlanan soğuk hava tesisinin açılışı törenle gerçekleşti.

Açılışa Turan’ın yanı sıra Lapseki Kaymakamı Vali Yardımcısı Tahir Şahin, Ak Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, Lapseki Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Gültekin Yıldız, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Açılışta ilk olarak konuşan şirket sahibi Ali Şahin 2023 ve 2071 Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda bölgede ihracatın ve istihdamın arttırılması, refah düzeyinin yükseltilmesi gayesi ile tesisi yapmaya karar verdiklerini söyledi. Şahin “İstihdamın önemimi çok iyi biliyoruz. Şuan için tesiste 50 kişi istihdam edilmektedir. 2018’,n şeftali sezonunda 1200 ton şeftali ve nektarin ihracatı yapmışken, sezon ortası olan şu günlerde bu rakamı yakaladık. Sezon sonuna kadar bu rakamı 2600 tona çıkarmayı hedefliyoruz. Geçen sene il bu sene arasında üreticilerin fiyatlarında yüzde 50 civarında artış yakalamalarına vesile olduğumuz için de ayrıca gururluyuz. Böylece tesis kurulurken buradaki üreticilerin mallarının değerleri artsın, ihracat yapılsın, esnafından işçisine kadar herkes bu pastadan pay alıp mutlu olsun prensibi ile çıktığımız bu yolda bizleri yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyoruz. Burada planlanmış ilave tesis programlarımız bulunmaktadır. Daha burada 20 bin metrekare tesis yapılmasını bekleyen yerimiz mevcut olup, bu topraklara hizmet borcumuzu ödeyeceğiz. Lapseki’mize boğaz köprüsü yapılıyor. Ulaşım kolaylaşacak, lojistik artacak ve bizlerde üretimimizi, üretim çeşitlerimizi ve kalitemizi arttırarak daha çok kazanacağız. Ben taşın altına elimi değil başımı koydum. Sizlerin desteği ile hep beraber başarılı olacağız. Çocuklarımızın ve torunlarımızın bu topraklarda huzurlu ve refah içinde yaşamaları için elimizden gelenin fazlasını yapacağız” dedi.

“İSTİYORUZ Kİ; BU MEMLEKETTE HATIRAMIZ GÜÇLÜ OLSUN”
Daha sonra kürsüye gelen Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ise; Meclis kapanır kapanmaz başta Lapseki olmak üzere tüm Çanakkale’nin köyleri, ilçelerini adım adım dolaşmaya, ziyarete devam ettiklerini ifade ederek şöyle konuştu; “Gelibolu, Eceabat, Çanakkale merkez Lapseki, Biga’da tüm odalarımızın, STK’larımızın, muhtarlarımızın katılımıyla önemli toplantılar yaptık. Daha sonrada Yenice, Çan başta olmak üzere Ayvacık, Bayramiç, Ezine hattında aynı toplantıları yapacağız. Meclis açılmadan önce tüm ilçelerimizi dolaşıp, köylerimizi dolaşıp dertlerini en az şu 5 yıllık süre için, seçim olmayan tertemiz bir yatırım dönemi olsun diye bu dönemde bu toplantıları yapmak, muhatapların karşılıklı değerlendirmelerine izin vermek istiyoruz. Bir derdimiz var, sevdamız var. İstiyoruz ki; bu memlekette hatıramız güçlü olsun. Makamlar gelir geçer bizden sonrada insanlar kıymetli cümle söylerse en büyük şeref olur. Her zaman ifade ediyorum bizler Ankara’nın değil, Çanakkale’nin vekilleriyiz. İmkan bulduğumuz her zaman burada olmaktan, düğününde, bayramında, cenazesinde, doğumunda olmaktan büyük onur duyuyoruz. Cumhuriyetimizin ön sözü bu topraklarda yazıldı. Ülkemizin her karışı kıymetlidir. Ama Çanakkale bambaşka kıymetlidir. Her karışına hizmet etmek şereftir ama Çanakkale’ye hizmet etmek bambaşka bir şereftir diye düşünüyorum. Biz bu iyi niyetimizi kolladıkça Çanakkale’nin insanı hep bize sahip çıktı. Gittiğimiz her köyde, her ilçede, her beldede insanların duası, ilgisi bizi hep bahtiyar yaptı. Partimizin birinci olması başta olmak üzere, birçok yerde iddiamızı hep halkımız baş tacı yaptı 17 yıldan beri.

KÖPRÜMÜZÜN PLANLAMASINDA HİÇBİR AKSAMA OLMADI
Çanakkale’mizin bir marka olmasından öte, bir uluslararası marka olması içinde çok gayret gösterdik. Çanakkale’mizin içerisinde bazı özel bölgeler var. Lapseki bunlardan bir tanesi. Lapseki’mizin meyve-sebze deposu olarak Çanakkale’mizin adeta parlayan yıldızı. 2 bin 500 yıllık mitolojik tarihi ile beraber hem turizmde, hem tarımda en önemli bölgelerimizden bir tanesi. Bu son açılışımızla beraber bir anlamda Çanakkale markasını, Lapseki markasını tüm dünyaya, özellikle Rusya başta olmak üzere; Ukrayna, Belarus bölgesine açmayı bir görev biliyoruz. Artık Lapseki Çanakkale’yi aşan hatta Türkiye’yi aşan bir marka iddiasını tekrar gündeme getiriyor. Lapseki’mizi özel değerlendiriyoruz. Köprümüz buranın kaderi hem tarımın, hem turizmin tekrar canlanması, katlanması için çok önemli bir fırsat. O köprüyü çok önemsiyoruz. Çıkışları buralarda olacak. Artık ihraç imkanlarımız, turist gelme imkanlarımız çok daha rahat olacak. O yüzden köprünün yapımını adım adım takip ediyoruz. Bir müjdeyi vermek isterim. Planlanan takvimden hiçbir gün aksama olmadı. O dedikodu oldu, ekonomik sebepler oldu, dolar yükseldi. Ama köprümüzün planlamasında hiçbir aksama olmadı. Yine onun dışında özel baktığımız Lapseki’mizde doğalgaz hem çevreye, hem turizm anlamında, hem istihdam anlamında büyük katma değer üretti. Doğalgazımızın gelmesiyle göreceksiniz yeni yılda daha fazla insanın buralarda kalmak istediğini, çok daha fazla turistin de, tarımcının da ilgi duyduğunu hep beraber takip edeceğiz.

DEVLET İŞ YAPACAĞIM DİYEN İŞ ADAMINA ‘YANINDAYIM’ DİYOR
Bugün üreticimizin ürün satma, depolama ihtiyacını karşılayacak bölgemizin en büyük soğuk hava depolarından birinin açılışı için bir aradayız. Öncelikle ben hayırlı olmasını diliyorum. 3 bin ton depolama alanı olan özel bir mekan. 30 bin metrekare alanda 2 bin 550 metrekare kapalı alan bölgeni en büyüyü olan bir soğuk hava deposundan bahsediyoruz. Sezonda 50 kişinin çalışacağı, şu gördüğünüz TIR’ların az sonra yüklenip de Rusya’ya gideceği bir zemini hazırladılar. Tabi bunu yaparken şeftali başta olmak üzere, nektari başta olmak üzere, elması, armudu gibi bizim bu bölgedeki kıymetli olan yaş ürünlerimizin ihracatına büyük bir imkan sağlanacak. Şuan zaten depodaki ürünlerin yüzde 95’inin ihracı sağlanmış durumda. Artık Lapseki’nin şeftalisi, nektarını, elması armudu sadece cumartesi pazarında değil, İstanbul’da değil hep daha iyi şartlarda dışarıya gitsin istiyoruz. O yüzden bu deponun bölgeye kıymet katacağı kanaatindeyiz. Tabi buranın resmi açılışını yapıyoruz ama 3 Temmuz’dan beri buranın çalıştığı söz konusu. Şuana kadar 60 TIR dışarıya gitti, bugün 61’yi inşallah beraber uğurlayacağız. Sezon bitiminde 130 TIR’ın gideceğini, toplamda da 2 bin 600 ton ihraç imkanı olacağını hedefliyoruz. İhracat ağırlık olarak Rusya başta olmak üzere Ukrayna, Romanya, Belarus tarzı ülkelere olacak. Kaliteli üretim kadar, kaliteli muhafaza da, pazarlama da, paketleme de bir o kadar kıymetli. Soğuk hava depoları bölgemizde 12 ay bizlere aynı kalitede meyve ikramı yapma hakkı veren özel çalışmalar. Yoksa biliyorsunuz ki meyvemiz 3-5 günde bozulmaya başlayan bir yapıya sahip. Ama soğuk hava depoları sayesinde çok daha uzun 12 ayı bulan sunum imkanı sağlıyor. Çanakkale’mizde 81 adet soğuk hava deposu var. Toplam kapasitesi yaklaşık 101 bin ton yapıyor, az değil. Meyve-sebze amaçlı olanda 27 adet soğuk hava deposu ve 67 bin ton kapasitesi var. Şuan bu anlattığım meyve-sebze depolama imkanımız toplam talebin yarısını karşılamıyor. Yani Çanakkale’nin peynir dışında, sadece meyvenin soğuk hava deposu talebi şuan 140 bin ton civarında. Biz bu 140 bin tonun şuan 27 binini karşılıyoruz. O yüzden diyorum ki; tüm iş adamlarımızın, tüm orta ve yüksek gelirdeki arkadaşlarımızın sadece memur olma talebinin gündeme geldiği zamanımızda, bu tarz iş imkanları yaratması çok kıymetli. Şu gördüğünüz tesisin yüzde 50’si TKDK hibesiyle planlandı. Devlet iş yapacağım diyen iş adamına, bir ‘yanındayım’ diyor. İki, yüzde 50’ye kadar olan rakamı hibede bulunuyor. Yeter ki iş yap. Yeter ki meyveciye, sebzeciye, tarımcıya, imkan sağla diyor. Muhtarlar, kooperatifler, iş adamlarımız, TKDK başta olmak üzere benze imkanları lütfen iyi değerlendirin. Devlet her şeyi yapmaz, yapmamalıdır. Ama devlet her şeye yol açar, destek olur, kredi verir, izin verir, motive eder. Bu TIR’ın buradan çıkıp bir haftada Rusya’ya gitmesi bizim en büyük onurumuz. Aradaki sıkıntıların aşılması, engellerin aşılması en büyük görevimiz. Herkesin masa başı iş, memur olma gibi talepleri var. Bu doğru bir yaklaşım değil. Dünyanın hiçbir tarafında tüm insanımızın memur olduğu bir ülke yoktur, olamaz. Toplam istihdamın yüzde 10’u bile değil memuriyet.

DESTEK OLMAK BİZİM GÖREVİMİZ
Çanakkale bir marka kent. Bu markanın alt başlıkları var. Tarım, turizm, sanayi, tarih gibi. Bazı ülkelerde, bazı illerde 1-2 başlık var. Ama bizim Çardak’ımız tarihi hatırasıyla bir kıymet, Lapseki’miz meyvesiyle bir kıymet, Umurbey meyve-sebzesiyle bambaşka bir kıymet. Bu bölgenin her bir adımı iyi bir organizeyle çevreye çok büyük katma değer üretir. Tarım turizmden, madenin ormandan diğer alnın diğer alandan üstünlüğü yok. Kim iş yapıyorsa, kim dünya standartlarında insan hak ve hürriyetlerine saygı göstererek adım atıyorsa destek olmak bizim görevimiz. Biz Çanakkale’mizi hem sanayide büyüteceğiz, hem tarımda büyüteceğiz, hem turizmde, hem diğer alanlarda büyüteceğiz. Biri birinden daha önce değil. Köprü inşaatına başladık. Ama köprü yapılırken, ‘her taraf beton olur’ korkusuyla 7 tane büyük tarım ovasını SİT alanı ilan ettirdik. Çanakkale’mizin en kıymetli alanları ‘tarım alanı’ olarak tescil edildi. Oralarda betonlaşmaya imkan verilmedi, verilmeyecek. Bakmayın son dönem bazı iddialar, iftiralar, dedikodular… Hiç kimsenin bırakın bir ağacı bir çimeni bilerek isteyerek zarar verme derdi olmaz, olmamalıdır. Orman Müdürlüğünün, ÇED raporunun, mahkemenin incelemediği, kabul etmediği hiçbir yanlışa, hiçbir yeşille ilgili adıma kimse izin vermez, vermemelidir. Madencilik de bizim için bir değerdir. Çok sayıda farklı bölgelerde madenci arkadaşımız var. Ekmek veren kim varsa baş tacıdır.

GÖKÇEADA’DA ALTIN MALTIN ARANMAYACAK
Bugün gazetede gördüm; ‘Gökçeada’da altın aranacak’… Yahu kardeşim, Gökçeada’da altın maltın aranmayacak. Gökçeada bizim turizm kentimiz. Bakanımızla görüştüm. Tabi ki bu ülkenin neresinde maden varsa bunlar değerlendirilir, bakılır. Bakıldığı yerde tarım mı kıymetli, turizm mi kıymetli, maden mi kıymetli buna karar verilir. Gökçeada’mız turizmin önemli yerlerinden bir tanesi. Gökçeada’mızda iddia edildiği gibi Eylül ayı içerisinde bir ihale falan söz konusu değil. Bakanımız da en az bizim kadar bu konularda hassas. Yasal zemin içerisinde kesilen ormanlarda mutlaka takibini yapacağız, oranın yeşillendirilmesi, ayağa kaldırılması bizim en büyük görevimiz. Ama bir tarafa göz kırpıp, bir tarafa izin verip bir tarafa rol yapmak doğru bir yaklaşım değil. Bu samimiyetten uzak yaklaşımları Çanakkale halkı zaten gördü ve prim vermedi. Onların planladığı başka bir şeydi. Ama hamdolsun halkımız sağduyu ile hareket etti. Ekmek derdine, madenlerin ulusal standartlarda çıkmasına izin vererek tabiri caizse, iki yüzlülüğe prim vermedi. Şuan Çanakkale’mizin bin 800 bölgesinde maden faaliyeti ver, ağaç kesme faaliyeti var. Hepsi bunların Orman’ın gözetiminde. Siz bini adına konuşursanız, derler ki; bin700’ü ne konuşmuyorsun? Bunun içinde her partiden arkadaşımız var, ekmek yiyor iş yapıyor. Bin 800 yerde şuan kesim var. Baraj için var, köprü için var, yol için var, elektrik direği için var, maden için var. O yüzden ağacın kesilmesi değil, ağacın kimin kontrolünde nasıl kesildiği çok önemli. Eğer Amerika’nın, Almanya’nın, Fransa’nın başta bu madenlerle ilgili en üst değerleri var bunu çıkarıyorsa, bize de bazı dernek-vakıflara hibe adıyla, teşvik adıyla para verip ‘Türkiye’de çıkarttırmayın’ diyorsa, bu oyuna gelmeyeceğiz. Bu madenler bizim madenlerimiz. Yer altı da yer üstü de bu insanın emrinde olacak.

Ersan KÜÇÜKKURU



Editör: Boğaz Gazetesi